Erken secimde....Erken secim
Bilirsiniz kurbanlık kesilmeden önce temizlenir, süslenir ve bir de başından sevilir, sırt ve kalça kontrolünden sonra besmele eşliğinde bıçağın altına yatırılır, gerisi kime kaç pay düştüğüne kalır!
Almanya ikinci dünya savaşından bir donla çıktı, çok geçmeden yirmi yıl sonra hizmet edelim diye bizden işçi istedi, üstelik çürük diş kontrolü yaparak!
Eğer o işçiler gitmeseydi, şu anki halimizi anlatmaya gerek yok, kısacası çok olmasa bile hayata tutunmamızda Almanya’nın rolü büyüktür.
Onlar ve batı dünyası durmadan sanayi devrimini büyütürken, biz “ bir Türk dünyaya bedeldir” sözü ve benzerlerini büyüttük. Kafanın çalışmadığı yerde işin kolayı vardı, durmadan geçmişte yenildiğimiz savaş meydanlarını süsleyip halka yutturmanın müthiş oy getirisi vardı ve bu nedenle ülkede bırakın solu, sıradan sol bile asla iktidar olamadı, Amerikan ve yerli iş birlikçileri gençlerin canına okudular, şimdi yeni can okuma senaryoları kurbanlığın etrafında dönüyor ama olsun, dişimiz kırılsa da ağız dolusu kanla gülmeyi bizden daha iyi beceren bir dünya milleti yoktur!
Ecevit ve partisi dibe vurunca ortağından kurtulmak için Ayşe’yi allayıp pullayıp tatile gönderdiler, gidiş o gidiş, Ayşe bir daha dönmedi ve biz elli yıldır Ayşen’in faturasını ağır şekilde ödüyoruz, dünya üzerinde bizden başka Ayşe’yi tanıyan yok!
Olsun, yok ama o zaman gökten inen iki kanatlı melek posterleri her yeri kaplamıştı, biri Ecevit, diğeri Erbakan..!
Şimdi kapıda Suriye. İsrail; “ biz yaptık” diyor ve fırsat bu fırsat diyerek Suriye’yi işgal etti, hiç kimsenin buna “ ne yapıyorsun “ deme cesareti yok ama “ ah Kürt’ler “ orada ne işiniz var, diyerek durmadan içerideki yarayı büyütme çabaları!
İşin diğer tarafı on yıldır içimizdeki Suriyeliler. Hani bunlar Esad’ın zulmünden kaçmışlardı. E, şimdi Esat gittiğine göre neden bayram yerine koşmuyorlar?
Üstelik ülkeleri işgal edilirken karşı koymamış kaçmışlar.
Biz de olsa anında “ vatan haini.” Onlar da olunca vatansever mağdur!
Şimdi bunlar iki ara bir derede kaldılar, iki vatanları var, biri eski, biri yeni. Zor iş, acaba hangisini daha çok sevseler?
Bir de muhalefetin başındakiler var, son zamanlarda insana ve siyasete dair hiç bir şey üretmeyince detone olup nakarata düştüler, “ erken seçim de, erken seçim..!
Bekleyin, erken seçim nasıl olurmuş, bu sefer Bahçeli’den değil, bizatihi Reis’in kendisinden duyacaksınız?
Hasan ŞAHİN
