Bana tarihte öyle okuyarak, araştırarak din sahibi olan bir kavim gösterin!
Özellikle Arap yarımadasında zuhur bulan İslam dininin nasıl yayıldığını ve Arap olmayan Türklerin, Kürt’lerin İslamiyeti nasıl kabul ettiğini söyleyin?
Kan ve korku ile kabullenmişlikten hiç bir zaman samimiyet bulamazsınız ve geriye ne kalır, sana zorla dayatılandan ekmek yemek..!
Şimdi söz konusu bu coğrafyada bin dört yüz yıldır kesintisiz kan akıyor ve tarihte ilk müslümanlar arası savaş, “Cemel vakası” denilen Ali ile Ayşe taraftarları arasındaki savaştır ve kan gövdeyi götürmüştür. Sonrası Kerbela vahşetidir ve şu güne kadar devam eder.
Orada katledilen Hüseyin’in başı Şam’a götürülüp teşhir edilir. Hani şu Müslümanların yarış halinde biri birini kırıp İsrail’e ve Amerika’ya hibe ettikleri Şam..!
Bu kılıç zoru dayatmaya hiç bir zaman boyun eğmeyen cesaretli halklar da vardı. Ezidiler, Süryaniler, Aleviler ve yok edilen nice azınlıklar...bunlar direngen ve bedelini hep canıyla ödeyenlerdi. Korkak ve boyun eğenlerin çoğunluk olması ve buradan iktidar elde etmesi onları bitirme noktasına getirdi ve dünyanın bu cesaretli genleri giderek yok olurken, kalabalıklaştıkça büyük bir tehlikeye dönüşenler ise kontrolsüzce öldürmeye, yok etmeye devam ediyor!
Artık şunu rahatlıkla söylemek mümkün. Hepimiz yaranın bir türlü dikiş tutmayacağı yerdeyiz. Durmadan ölüm çetelesi tutup oradan zafer naraları atmak bir insanlık suçundan çok, büyük bir insanlık ayıbıdır!
Eskiden büyük ayıplarla yaşamak istemeyen insanlar çareyi intihar etmekte bulurdu!
Ya şimdi?
Ayıplardan ahlak devşiren bir çağa düştük.
Bundandır ki elimiz kanlı, nefesimiz is kokuyor ve durmadan katillerin dansına alkış tutuyoruz..!
Hasan ŞAHİN
