10 Haziran’da Irak’ın Musul kentini ele geçiren Işid Hedeflediği kentlere yönelik ilerleyişini sürdürürken, dehşet verici infazlarını sosyal medyada paylaşarak ne denli acımazsız ve kuralsız olduğunu da göstermekten çekinmemektedir.
Işidin birkaç gün içerisinde örgütlendiği ve acımazsız yöntemlerini aniden pratiğe geçirdiği yönündeki algı ve bilgilerin hiçbiri anlamı bulunmamaktadır. Daha önce Suriye’de özelikle Kürt bölgesi Rojava’da düzenlediği saldırı ve korkunç katliamlar karşısında bir buçuk yıldan fazla suskun kalan batı ve dünyanın Timsah göz yaşı dökmesinin hiçbir insani değeri bulunmamaktadır.
IŞİD’in Musul ile ilgili ani atağı sadece Işidin öz gücüyle ortaya çıkmış bir sonuç olmadığı anlaşılmaktadır. Irak merkezi hükümetin Lideri Malikinin Sünni Arap politikasının olumsuz sonuçlarının doğurduğu hoşnutsuzluk Işid için fırsat yaratmış, Saddam yanlısı Sünni Arap toplumunun desteğini de sağlamıştır.
IŞID in gücü sadece Sünni Arap memnuniyetsizliğiyle de ilgili değildir. Suriye’de Esed rejimine yönelik başlatılan Küresel operasyonda IŞİD’e biçilen rol ve körfez ülkeleri gibi dayanışmacı devletlerden sağlanan lojistik destek yanı sıra CİA tarafından eğitilerek finanse edildiğini bilmekte yarar var.
Jeopolitik uzmanı ve stratejik risk danışmanı Amerikalı William Engdahl IŞİD’in CİA ve Pentagon tarafından dünyanın en büyük ikinci petrol ülkesi Irak’ı istikrarsızlaştırmak ve Suriye düzeni sağlamak için yürütülen politikaları geçersiz kılmak üzere desteklendiğini ifade etmektedir.
Ayrıca IŞİD’i Musul ve çevresini ele geçirirken tek bir direnişle karşılaşmaması kendilerine tek bir kurşunun sıkılmaması, Saddam’ın doğduğu kent Tıkrit’te görev yapan askerlerin silah ve üniformalarını ikram edercesine teslim etmeleri, Musul işgali sırasında Musul Valisinin “Mücahitlere karşı direnilmlesin” yönündeki genelgeile ilgili iddialar yanı sıra aşiret liderlerinin IŞİD’in verdiği vaatlerle IŞİD’in safında yer almaları IŞİD’i daha da etkili pozisyona getirmiştir.
New York Times IŞİD’in bölgedeki başarısının arkasındaki İsmin eski baas lideri İbrahim el-Duri olduğunu belirtmiş,daha önce ABD li bir general, ABD nin en çok arananlar listesinde olan Duri’nin Suriye’de olduğunu belirtmiştir. Irak ve Musul’da yaşananlar İnanılmaz bir biçimde yakalanmadan Irak’a geri dönerek kontrolü ele geçiren Durinin yetenekleriyle izah etmenin mümkün olmadığını anlamak gerekiyor. IŞID’in maddi destekçisi olarak ABD nin Sünni dünyadaki önemli müttefikleri olan Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan hatta Türkiye gösteriliyor. Bu kadar yakın olan müttefiklerin ABD nin bilgisi ve onayı olmadan IŞİDe yardımlarını sürdürmeleri ne ölçüde mümkün olabilir?
IŞİD Irak’taki saldırılarını Musul ve çevresiyle sınırlı tutmayacağını daha önce Suriye’de Rojavaya saldırarak göstermişti. Irak Kürdistan bölge yönetimi bu gerçekten hareketle Kerkük’ünde Musul benzeri bir akıbete uğramaması için erkenden harekete geçerek Kerkük’ü Şimdilik IŞİD saldırısından kurumuş bulunmaktadır. Ancak bu önlemin rahat bir önlem olmadığı çok sayıda Peşmergenin yaşamını kaybetmesinden anlamaktayız. Oysa Daha önce IŞİD Suriye’de rojava Kürtlerine kan kustururken KDP çok daha rahat hareket ederek Türkiye ile ilişkileri bozmama adına bütün Kürtlerin ortak tepkisine yol açan hendek açma işinden vaz geçmemişti.
Irak’ta ortaya çıkan son durum ister istemez Kürtleri gelecekleriyle ilgili bir yol ayrımına zorlamaktadır. Irak Kürdistan’ı bölgesel yönetimi başkanı Mesut Barzani Irakta son yaşananlardan biz sorumlu değiliz Şu ana kadar Irak’ın toprak bütünlüğünü biz kuruduk. Ancak merkezi hükümet aynı duyarlılığı göstermedi dolayısıyla ortaya çıkan defakto durumda kendi geleceğimizi kurmaktan başka seçeneğimiz kalmamaktadır diyerek IŞİD işgaliyle başlayan sürecin vardığı aşamayı izah etmektedir