ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

Bu nasıl bir din anlayışı, bu nasıl bir cennet cehennem algısı, İçinde merhameti barındırmayan sadece ölüm ve şiddeti esas alan, sürekli katliam üzerinden bir hedefe koşan, insana ve insanlığa dehşet dayatan bu anlayış İslam’ la nasıl özdeşleştirilir. İslam için kutsal sayılan Ramazan bayramında dahi kitlesel katliam gerçekleştirmekten vaz geçmeyen ışid karşısında, en büyük zararı gören İslam ve İslam alemi neden sessiz ve seyirci kalmaktadır. Müslümanlar için kutsal sayılan Ramazan  bayramı boyunca aralıksız katliam gerçekleştiren, önce Bağdat’ın 30 km uzağında bir Pazar yerinde Bayramın birinci günü aralarında çocukların da olduğu  100 den fazla kişinin öldürülmesi, daha sonra gazedeki Filistin halkına saldırı, Suriye’de devam eden katliamları ve en son Suruç’ta, Kobani’ye insani destek amaçlı sivil bir etkinlik gerçekleştirmek üzere gelen Sosyalist gençlik federasyonuna yönelik vahşi saldırı İslam’ın’ hangi merhamet, sulh ve sükunet Ölçüsüyle bağdaşmaktadır.

Kuşkusuz bu vahşi katliamlar sadece bu saldırılar ile sınırlı kalmadı ve kalmayacak gibi görünüyor. Bu kanlı saldırılara karşı ciddi ve genel bir müdahale olmadığı ve devam ede gelen destekler var olduğu sürece katliamlar devam edecektir. Irak, Suriye, Ortadoğu, Afrika, asya, Avrupa ve nerede ise bütün dünyada da özellikle Müslümanlar başta olmak üzere bütün insanlığa yönelik bu saldırıları gerçekleştiren DAİŞ, kendi aralarında ideolojik eksen oluşturan  Suudi Arabistan, katar ve Türkiye üzerinden beslendiği  sürece gerçekleştirdikleri vahşi katliamları  İslamiyet açısından yüzyılın felaketi olarak İslam’a geri dönecektir. Sözü edilen devletlerin açık, örtülü desteği ile palazlanan Daiş, sonuçta kendisini yaratan devletlerin de Frenkaştaynı olarak kendilerine geri dönecektir. Suruç katliamı bu gerçeğin ta kendisidir. Daişi masum gösteren ağzı salyalı havuz muhabbetçileri ile PYD Daiş ten daha tehlikeli olduğunu, Tılabyad’ın Işidİn elinde iki yıl kalmasına sessiz kalırken. PYD tarafından temizlenmesine öfkelenerek Kürtlere karşı Orduyu sınıra yığan devletlu şahsiyetlerin yaratmak istediği kaos planının Türkiye versiyonudur.

 İslam’ın sadece insanlar için değil ruh taşıyan her mahlük hayvanlar dahil olmak üzere bütün canlılar için genel yasaklar kapsamına aldığı merhametsizliğe karşı bu denli sessizlik, tolerans, merhamet dini olarak tanımlanan İslam’a karşı büyük bir merhametsizliğe dönüştüğünü Müslümanlar ne zaman anlayacak. Bayram sevincine hazırlanan Müslüman kadınlarının, çocuklarının, gençlerinin, yaşlılarının bombalarla parçalanmış cesetlerinin sebze kasalarına doldurulmasına karşı sessiz kalmanın ötesinde bu vahşi saldırıları gerçekleştiren örgüte her çeşit askeri ve lojstik destek sağlayan sözde Müslüman devletlerin, Müslümanlıkla, merhametle alakalarının olmadığını Müslümanlar ne zaman anlayacaktır.

Kişisel hükümranlıklarını devam ettirmek için siyasal despotizmi esas alarak vicdan ve ahlaktan yoksun yaşam tarzlarından kopmama pahasına İslami değerleri araçsallaştırarak  insanlığın başına felaket açmanın İslam’la birlikte insanlığa düşmanlık olduğunu geç olmadan anlamak  her insanın kaçınılmaz görevi  olduğunu ne zaman anlayacağız. İslam’ ın kitabı Kuran’ı kerim bir insanın, müslümanın öldürülmesi dünyanın yok olmasından daha beterdir biçimindeki emrini,  kendince hilafet davasını yürüten paranoyak şahsiyetlerin bilmediğini mi zan ediyoruz?

Şiddet güç sergilemektir. Bütün dinler korku salan, zulüm doğuran,güvenliği ortadan kaldıran şiddeti yasaklamaktadır. Adaleti esas alan, zulmü yasaklayan, zalimleri lanetleyen ve ilahi azapla tehdit eden kuran ilkelerinin tam tersini kuran adına uygulamaya geçiren zalimlerin kuran la ve İslam’la ilişkilerinin sahte bir ilişkiden ibaret olduğunu Müslüman’ım diyenlerin gecikmeden anlaması ve bir şeyler yapması gerekiyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.