ABDALA MALUM OLUR
“ Ey TUSİAD “ diye başlarken doğruların bütün itirafı beraberindeydi ama o da biliyor ki bunu çözecek büyük bir kitle yok, az olan anlasa da kıymeti harbiyesi yok ve onlar zaten el altındaki hazır gözaltı ve cezaevi yolcusu..!
Söylenen doğru şuydu; “ bugüne kadar bütün kaynakları yediniz bitirdiniz, insanlar açlıktan inim inim inlerken siz nerdeydiniz..?”
Yani diyor ki artık sepet de pamuk yok. Deniz bitti ve siz neyin peşindesiniz?
Aynen öyledir. Yiyecek bitince bazı canlı türleri önce annelerini yer, sonra olmadı döner biri birini yer, Sonuçta hiç alakası olmayan da gelir bu işten kurtulanı yer!
Yani sonuç olarak yem olmaktan kurtulmanın çaresi yoktur; hele ki bunun planlanmasını yapmadan har vurup, harman savurmuşsanız hiç yoktur!
Şu an ortaya atılan bir deli var. Görünüşe bakılırsa “ bütün dünya benim” diyor ve ondan öncekiler Zelenski’yi belaya sürükledi, bu da şimdi “ oğlum ne işin vardı, savaşla? çabuk bitir, masraflarımızı da öde..!”
Ya, işte böyledir bu hikayeler. Devlet yönetmeyi sokak aklına indirgersen, o sokaktan caddeye asla yürüyemezsin. Çünkü sokağın kalabalığı her zaman hayatın gerçeği değildir ve nereye dümen kıracakları da belli olmaz.
Baksanıza Saddam gibi kanlı bir diktatörü, Kaddafi gibi İsrail’e babalanan birini ve en son Esad’ı nereye sürdüler; işte öyle bir şeydir sokak..!
Sonuç olarak dümeni kırık bir geminin rotasını rüzgar belirler.
Şu an gemi durmadan muhalif duvarlara çarpıyor, üstelik ortalıkta “ barış barış…” diye tur atanlara rağmen!
Sahi nasıl oldu, kim ortaya saldı, sanırım bir tek benimle sayın cumhurbaşkanının haberi yok!
Bir bakarsın “ gelin buraya, kim sizi oraya buraya gönderdi, alın bunları içeri” derse hiç şaşmam, demese vallahi şaşarım..!
Neyse güzel bir kar yağıyor. Fakir soğuktan, biz keyiften..!
Hasan ŞAHİN