" KORKMA "
Yirmi altı milyar dolar buhar olup uçmuşmuş!
Hiç önemli değil, bu ülkenin toprakları okunmuş üflenmiştir, biz ne yirmi dört milyar dolarlar, yüz yirmi dört milyar dolarlar ve daha neler neler “ hüp” ettik valla hiç dokunmadı, her şey olduğu gibi yerinde; siyasetçisi, yalancısı, üç kağıtçısı, hepsi olduğu gibi duruyor, bayram ikramiyesine umut bağlamış biz dahi!
Yani öyle karalar bağlamayın, bu ülke hiç bir yere gitmeyecek ama çok üzüldüğüm nokta şu; biz bu yirmi dört milyar dolarla kaç bin cezaevi yapardık, ona kafayı taktım, yanına da birkaç tımarhane iyi giderdi!
Bizim Mustafa Kemal Tansel’in hesabı kuvvetlidir, şöyle bi hesap çıkarsın da sayıda eksiye düşmeyelim!
Benim müthiş akıllı ve zeki arkadaşlarım var; kimse kimsenin alanına girmez ve herkes alanında dahidir; bu ara “ Korkma” diye zorla bize dayatılan bir söz var; oysa bırak korkmayı gün boyu ıslak donla geziyoruz, hani bi kurusa, yoksa sidik kokusu da karışınca “ korku “ çok felaket bir şey!
Abdullah Karaca abim kendi alanında korkusuzdur. Bazen ondan cesaret alıp yuvarlıyorum, ben yazdım diye millet birden çözüldü, meğersem nişanlısını sıkıştırmayan yokmuş ve ben en masum kalanmışım!
Bence ileri itiraflarda bulunun, gerçekten insan rahatlıyor!
Orta okul yıllarımda aşık olduğum komiserin kızı çıkmaz mı?
O zamanın şartları odun ardiyesinde buluşunca yakalandık mı baba komisere; uyandığımda baş ucunda bir meşe kütüğü duruyordu!
İşte o gün, bugündür bütün komiserler erkek dişi farketmez anam bacımdır.
Ya, hal gidişat bu işte!
İnsan kendisinin ölüsüymüş; sizce ben yaşıyor muyum?
Hasan ŞAHİN