Halkın Gücü
Sanki Memleketin ve Milletin bütün dertleri bitmiş gibi,
İktidar düşmüş büyük bir derdin peşine,
2 Nisan’da alışveriş durdu mu, patladı mı?
Tek adama bakanlar ve her dediğini yapanlar,
2 Nisan’da yanlarında kameralarla alışverişe çıktılar,
Boş marketlerde kendi yarattıkları gerçek enflasyonla tanıştılar ve alışveriş yaptılar.
Ticarete bakan kişi market sahibine “size destek olmaya geldik” demez mi?
Demek ki, Halkın 2 Nisan’da esnafa, tüccara karşı değil de,
Kendi iktidarlarına karşı “tüketimden gelen gücünü” gösterdiğini anlamamışlar.
Anlatalım.
*
Demokraside gücün esas sahibi Halktır.
Sandıkta oyuyla, meydanda sözüyle iradesini söyler,
Her iki durumda da sayısı Halkın gücünü gösterir.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde oyuyla,
19 Mart siyasi darbe girişimi karşısında Saraçhane’de, CHP’nin ön seçiminde, Maltepe’de sayısıyla,
2 Nisan’da da tüketimden gelen gücüyle…
Tek adam iktidarına “yaptıklarınız yanlış, hak, hukuk, adalet istiyoruz, iktidarınıza hayır diyoruz, erken seçim istiyoruz” dediler.
Siyasi iktidarlara devleti yönetme gücünü veren de Halktır.
Halkın gücünü görmeyenler ne söylediğini ve ne istediğini duymayanlar,
Toplumsal ve siyasi muhalefeti yok sayanlar,
Sadece kendi iktidarlarını ve geleceğini düşünenler iktidarda kalamazlar.
Kendilerini var eden demokrasiyi de inkar etmiş olurlar.
*
Demokratik ve Anayasal haklarını kullanan,
Halkın seçtiği milletvekillerini, belediye başkanlarını, meclis üyelerini,
Siyasetçileri, yöneticileri, aydınları, gazetecileri, öğrencileri…
Haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutmak,
Memleketin ve Milletin geleceğini karartmak demektir.
Bilinmelidir ki,
Türkiye Cumhuriyeti, Ulusal Bağımsızlık Savaşı temelinde Devrimle kurulmuş,
“Demokratik Laik Sosyal bir Hukuk Devletidir.”
Bu niteliği, insan hak ve özgürlüklerimizin ve çağdaş yaşamımızın temelidir.
Halk meydanlarda gösterdiği gücü ile,
Genci, kadını, erkeği, emeklisi, emekçisiyle…
Ne haklarından ne çağdaş yaşamından ne de Cumhuriyet Devriminden vaz geçmeyeceğini göstermiştir.
Baskı, korku ve şiddetle iktidarlarını sürdürmek isteyenlere yanıtı,
Kuzeyin oğlu Volkan Konak son sözleriyle vermiştir,
“Sen bilmez misin Devrimciler korkmaz.”