CHP Kurultayı…
Yenimahalle Belediyesinin Ankara’ya kazandırdığı en görkemli salonlarından biri olan “Nâzım Hikmet Kültür’’ merkezinde CHP, 21. Olağanüstü Kurultayını yaptı… Bu Kurultayın yapılmasının nedeni, AKP’nin yalan ve iftiralarla dolu yeni tuzağıdır… Bu Kurultay, AKP’nin asılsız iddiaları ve gizli tanıklara söylettirdiği iftiraları nedeniyle, görevli yargıya talimat verdiği iddialarına karşı, CHP’yi korumak için yapılmıştır…
∗∗∗
Kurultay; “Gözlerini hırs bürümüş iktidarın, saraydan çıkmamak için Türkiye Cumhuriyet’ini kuran Atatürk’ün 100 Yıllık partisi CHP’ye çamur atanların kirli emellerini topluma göstermek ve düşünme dengesini kaybeden siyasal İslamcıların CHP’ye kayyum atama hevesini kursaklarında bırakmak adına yapılmıştır… Yapılan Kurultay, taşıdığı önemi kadar, siyaseten verdiği dersle de tarihe geçecektir…
Kurultay çok başarılı geçti… CHP Genel Başkanı Özgür Özel, delegelerin yüzde 92’sinin oyunu alarak güven tazeledi… Kendisi bir defa daha kutluyorum… 81 İlden gelen Delegeler, yalnızca genel Başkanlarına güven duyduklarını göstermedi aynı zamanda, önceki Kurultayda seçilmiş Parti Meclis ve Yüksek Disiplin Kurulunu da atılan iftiralardan korudu…
Gençlerin başını çektiği halk desteğini alan CHP, milyonlarca yurttaşı meydanlarda toplayarak ‘‘Teokratik Otokrasiye’’ evrilen iktidarı, seçime götürmek için çaba gösteriyor…
Heyecanlı, canlı ve kararlı cesur topluluklar, her yerde İktidarın yönetimden çekilmesi, istifa etmesi için bağırıyor…
Ülkeyi demokrasi ve hukuk dışı bir anlayışla yöneten “tek adamlı” ucube sistemin yerine “Parlamenter rejimi” yeniden kurmak isteyen CHP, bu hedefinin peşinden kararlı bir şekilde koşuyor… Kurultay, olumlu bir havada, son derece vakur ve medeni koşullarda geçti… Salonda dikkatimi çeken çok önemsediğim bir tablo vardı! Daha önceki kurultaylara, kırgın ve küskün oldukları için katılmayan, CHP saflarında yer almış, katkı sunmuş, partiye büyük emekler vermiş, arkalarında iz bırakmış ama hiçbir beklentisi olmamış gerçek CHP’lilerin bu kez, salonunu doldurmalarıydı… Çoğunun “Onur Konuğu” kartıyla salonda oturduğuna şahit oldum. Onları görünce hem sevindim hem de bu büyük potansiyelin değerlendirilmemesine üzüldüm… 41 yıllık siyasi yaşantımda yoldaş olduğum, bu ülke için çok büyük fedakârlıklar yapan, evinden önce parti binasına giden, Türkiye’nin her tarafında, dağ taş, köy kasaba demeden dolaştığımız, cefayı da sefayı da birlikte çektiğimiz, geçmişi bilen, parti hafızası da olan bu deneyimli kadrolar, şimdi bazı kendini bilmez “kifayetsizler” tarafından görmezden gelinmeye çalışılıyor… Oysa o insanların geçmişte yaşadıkları ve yaptıkları, bugün Ekrem İmamoğlu’nun cesaretle uyguladığı onurlu siyasetin temellerini oluşturuyordu… Hâlâ pırıl pırıl zekâları, engin deneyimleri ve saygı dolu üsluplarıyla yapıcı yorumlar yapıyorlardı…
Siyaset dünyasında böyle büyük bir potansiyelin sadece CHP’de olduğu bilinmeli… Altını çizerek yazıyorum ki, CHP, bu engin deneyimlerden yararlanmalı!
Özgür Özel’in çok başarılı bulduğum, özgüvene sahip konuşmasını dikkatle dinledim… Doğrusu çok iyi bir performans gösterdi… Bugün Türkiye için umut haline gelen Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkması, çok önemli… Baskıcı bir anlayışla iktidarı devam ettirmeye çalışan siyasal İslamcı iktidarın ülkede yaptığı tahribat ve yurttaşlarımızda oluşturduğu travmayı, yalın bir şekilde dile getirmesi Kurultayın en başarılı bölümüydü… CHP bu Kurultay sonrası, çıktığı her meydanda bıkmadan, mevcut anayasaya rağmen Erdoğan’ın 4. Kez Cumhurbaşkanı olmasının söz konusu bile olmayacağını ilan etmeli…
CHP, yok edilen Anayasal düzene yeniden dönecekse AKP’nin adayının kim olduğunu sormalı!
“Çık Karşıma seni yenelim” fantezisini unutmalı… CHP’nin eli güçlü… Duruşu ve söylemleriyle toplumun güvenini kazanmış İmamoğlu gibi bir adayı var… Yeter ki CHP, bu süreci şimdiye kadar yaptığı gibi doğru ve hata yapmadan yönetsin…
∗∗∗
Gençler ve kadınların, CHP’nin yaptığı “siyasete” inandıkları belli… Onların sahip çıkmadığı hiçbir düşünce ve eylem başarılı olamaz... Bu durum, ülkeye umut veriyor… Bundan böyle oluşturulacak yol haritasıyla, öncelikle yoksulluğu kalıcı olmaktan çıkaracak plan ve projelerin sade bir dille topluma anlatılması gerekmekte… Doğru ağızlardan, herkesi kucaklayan inandırıcı bir yöntemle bu anlatım sağlanmalı… CHP’nin kurumsal kimliği yüz yıldır yaşamaktadır. Ve kendine has değerleri vardır… İlkeleri ve misyonu değiştirilemez… Devrimcilik anlayışı, sürekli yenileşmeyi, çağın ve toplumların değişimini takip ederek gereğini cesurca yapma görevini partiye yükler… Emekten yana bir kitle partisi olarak sınıfsal bilincin oluşmasını hedefler… Bu hedefe örgütüyle ulaşır… Örgüt hiyerarşisi bellidir… “Tek adamın” çökerttiği ülke örneği ortada dururken, ortak aklı güçlendiren hiyerarşik örgüt yapısını korumak gerekir… Parti, güçleri olduğu için Belediye Başkanlarının emrinde olmamalı… Çünkü Başkanlar, CHP örgütü sayesinde hizmet etme görevini üstlenmişlerdir… Kılıçdaroğlu bu yanlışı yaptı ve CHP’nin genlerinin değişmesine neden oldu…
∗∗∗
CHP’nin ilke ve örgütüyle düzgün işlemesi, Ülkenin istibdat altından kurtuluşunu ve seçim sandığın hemen önümüze konulmasını sağlayacaktır… “Seçimi kazanacak olan Ekrem İmamoğlu’yla” yeniden, laik demokratik sosyal hukuk devletinde özgür ve güvenli yaşam devam ediyor.
