HAK HUKUK ADALET
Demokratik dünyada her iktidarın bir ömrü vardır. Başarılı olursa halkın oylarıyla devam eder, başaramazsa yine halkın oyları ile gider. Yani burdan yola çıkarsak ülke siyasetine halk karar verir.
Demokrasilerde, halk, yönetimden memnun değilse bunu değişik şekillerde dile getirir. Bunun en belirgin olanı da halkın meydanlara çıkarak bunu dile getirmesidir. Yapılan bu demokratik direnişlerin giderek arttığı durumlarda, iktidara verilen yönetim sürecinin artık sona yaklaştığıdır. Ama iktidar bu demokratik hakkın kullanışına güvenlik güçleri ile engel olmaya başlıyorsa, orada demokrasi adına büyük sorun olduğu kuşkusu kaçınılmazdır.
Şu bir gerçek ki AKP, meydanlarda toplanan kalabalıklardan çok rahatsız. Toplanan bu milyonların büyük çoğunluğu Z kuşağı dediğimiz gençlerden oluşuyor. İşte Z kuşağının da meydanlara inmesi de iktidarı panikletti.
Tüm bunlar yaşanırken, bu meydanlar neden “hak hukuk adalet “ diye bağırıyor. Peki bu Z kuşağı neden rahatsız? Özellikle Z kuşağının meydanları doldurma nedenin de CHP olduğunu iddia ediyor iktidar !
Sayın Erdoğan, meydanları dolduran milyonların orada toplanmasının nedeni olarak CHP’yi suçluyorsunuz. Yanılıyorsunuz, o milyonların bir araya gelmesinin sorumlusu sizsiniz. Milyonlar durup dururken bir araya gelip sloganlar atıyorsa bir yerde bir eksiklik ve sıkıntı var demektir. Halk ekonomik sıkıntıdan dolayı yokluk ve yoksulluk çekerken, yetmezmiş gibi durup dururken, yargı marifetiyle Sayın İmamoğlu ve bürokratik kadrosu tutuklanıyor. İşte tüm meydanları doldurmaların işaret fişeği de oldu. Bu çok yanlış bir uygulama idi. Sayın Erdoğan, geçmişte şiir okuyarak siz de böyle bir dönem yaşadınız ama tutuksuz yargılandınız. İstanbul’un Belediye Başkanını tutuksuz yargılama yerine tutuklarsanız bu sonuç kaçınılmaz olur.
Sayın Erdoğan, geriye dönüp (23 yıl) bakarsanız tutuklayıp Silivri zındanları ile tanıştırdığınız gençlerin yaşları 18-25 arası. İşte genç kuşak ve üniversite öğrencileri de eylemlere başladıysa burada büyük sorun var demektir. Bunu çok iyi düşünüp, demokratik çözümler arayarak çözmek yerine siz kaba kuvvete baş vurarak ateşe benzin döktünüz. Silivri’de tutuklu olan bu gençler, sizin iktidarınızda bu yaşlara geldiler. Bunları meydanlara kimse dökmedi!! Bunu kendinize soracaksınız? İktidarın öfke patlaması Z kuşağını tutuklattı. Bunun gözdağı olacağını düşündüler ancak bu tüm Türkiye’ye yayıldı. Demokrasilerde kaba kuvvet, problem çözmediği gibi problemi içinden çıkılmaz düzeylere de getirir. İçtenlikle söylemeliyim ki, bu milyonların bir araya gelmesine CHP yönetimi bile şaşırdı.
Geçmişte halkla birlikte olduğunuz için, insanların tüm dertlerini görüyor ve biliyordunuz. Sarayla birlikte toplumdan uzaklaştınız. Bu uzaklaşmanın gerçek nedeni de tüm yönetiminizi saran metal yorgunluğu !!
Liyakatli yeni kadrolar oluşturamadığınız için halkın sorunlarını çözecek yeni yöntemler üretilemiyor. Acı olan da aşağılarda nasıl haksızlık ve hukuksuzluklar oluyor haberiniz olmuyor.
Gerçeği görün artık. Seçmen düzeyinde çoğunluk size güvenini yitirdi. 23 yıllık bu uzun süreçte birlikte yola çıktığınız arkadaşlarınızdan yanınızda hemen hemen kimse kalmadı. İktidara geldiğinizde birlikte hükümet kurduğunuz arkadaşlarınız bile artık ekranlarda sizi eleştiriyorlar. Bu eleştiriler size ulaşıyor mu bilemeyiz. Etrafınızda oluşan ses tutucuları, sizin “milletim”dediğiniz kesimden çıkan sesleri duyamıyorsunuz. Bu nedenle de artık yönetimde çok hatalar yapıyorsunuz. Özellikle son dönemlerde yargı yoluyla yapılanlar değil muhalefet, sizin seçmenlerinizde bile “bu kadar da olmaz” dedirtir hale geldi.
Milyonlar neden bir araya gelip slogan atıyorlar hiç düşündünüz mü?
Yapılan haksızlık ve hukuksuzluklara “Hak, Hukuk, Adalet” diyor.
Artık dayanılmaz yokluk ve yoksulluk var buna çözüm istiyor.
Geçmişte mutlu olduğumuz sağlık sistemini oluşturun diyor.
Milli Eğitimi giderek kalite ve kantite açısından çok aşağılara gidiyor.
Sadece yandaşa değil herkese eşit yurttaşlık istiyor.
Halkın iktidara yönelik bu masum isteklerine karşı siz ne yapıyorsunuz, yargı ve güvenlik güçleri ile cevap veriyorsunuz. Bu tür katı davranışlar gerginliği daha da artırır.
Sayın Erdoğan, dünya Trump depremiyle sarsılırken, Ortadoğu’da yaşananlar, İsrail’in önlenemez saldırılarının olduğu şu dönemde birlik ve beraberliğimize çok büyük ihtiyaç vardır. Bu birliktelik geleceğe dönük olumsuzluklara karşı bir güvence olacaktır.
“ Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır” derler Atalarımız….
SON SÖZ:
Bir ülkede sürekli yalanlar
söylenmesinin vahim sonucu
herkesin o yalanlara inanmaya
başlaması değil, artık kimsenin
hiçbir şeye inanmadığı bir iklim
oluşmasıdır. Bu iklimde de istediğiniz
