ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

AKP gidici!

23 Nisan Milli egemenlik ve Çocuk Bayramımız” tekrar kutlu olsun. Dün, bu en güzel Bayramımızı Mersin’de geçirdim. Mersinliler yıllardır, AKP’nin “Ulusal Bayramlara” duyduğu nefrete rağmen, ülkemize ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmaları nedeniyle “Bayramları” heyecanla kutlardı. Hatırlarsanız, “Egemenliğin kayıtsız şartsız Milletin olduğunu” anlatan bu Bayramımızı yok etmek için AKP/Fethullah Gülen beraberliğinde, 23 Nisan egemenlik haftasını, “Kutlu Doğum Haftasına “çevrilmişti.

Zorlama, uydurma bahanelerle tüm Ulusal Bayramlarımızı yok saymışlar, Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devletini başka bir kalıba sokmaya çalışmışlardı. Yani, Halkın içinde olmadığı, içine sindiremediği her şeyi yapmışlardı.

 

Bu kez Mersin, tüm yurtta olduğu gibi” 23 Nisan Ulusal EGEMENLİK VE ÇOCUK Bayramını” saygınlığı ve görkemine uygun bir şekilde coşkuyla kutladı.

Bu noktaya gelişte MBB Başkanı Vahap Seçer’in büyük katkısı var. TBMM Başkanlık Divanı üyesiyken, “TBMM’nin Kültür, Sanat ve Yayın Kurulunu” oluşturulması teklifim, dönemin Meclis Başkanı Necmettin Karaduman tarafından kabul edildi ve ben de “Kültürel ve Sanatsal komite başkanlığına” seçildim. Kurul hemen işe koyuldu. 12 Eylül Faşist Darbesinin demokrasi dışı davranışları devam ediyordu. Gençler zindanlarda, eski siyasetçiler yasaklı, demokratik açılım kapıda bekliyordu. Başkanlık Divanına ve Kurula ülkenin “yeniden demokrasi ve hukuk Devletine dönmesi için bir başka önerge daha verdim.

Bu önerge,” TBMM’nin kuruluşunun 60. yılını görkemli bir şekilde kutlamayı” programlayan bir sunuştu. Programın birinci maddesi, 23 Nisan gününden başlayarak halkın egemenliği bilincini tüm ülkeye yaymak adına “Ulusal Egemenlik “haftası düzenlemekti.

Meclis Divanı, Başkanvekilleri ile gençlerden oluşan katip üye ve idare amirlerinden kuruluydu.

TBMM Divanında kuşak farkından kaynaklanan bir tartışma başladı. Yani, Öz Türkçe ile eski Türkçe dilinin kullanılmasının çatışmasını yaşadık.

Biz gençler, bu haftanın adının “Ulusal Egemenlik Haftası “olmasını, deneyimli vekillerde “Milli Hakimiyet haftası” denilmesini istiyorlardı. Tartışma Karaduman’ın arayı bulmasıyla bitti. “Milli Egemenlik Haftası” olarak belirlendi. TBMM’si AKP iktidarına kadar, Atatürk’ün “Egemenliğin kayıtsız şartsız Milletin olduğu” ilkesini, tüm yurtta ciddi ve samimi olarak yaymaya çalıştı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te “TBMM’nin ilk açılış günü olan 23 Nisan gününün BAYRAM olarak” kutlanmasına karar vermişti.

Büyük önder Atatürk, çocukları çok severdi.  Onların özgürce dile getirdikleri düşüncelerini hayranlıkla dinlerdi. Çocukların milletin geleceği olduğu bilinciyle duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak 5 yıl sonra, 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk, bu bayramı çocuklara armağan etti ve bu tarihten itibaren 23 Nisan tüm yurtta “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlandı… Bugün Dünyada tek çocuk Bayramı olan ülke Türkiye’dir! Ekrem İmamoğlu’nun şahsında Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çıkarıldığı, halkın iradesinin yok sayıldığı günlerden bu yana, öncelikle gençlerimiz ve kadınlarımız “egemenliğin kendilerinde” olduğu bilinciyle meydanları dolduruyor. En son “Yozgat Mitinginde,” köylülerin yani üreticilerin, “Milletin Efendisi” olarak iktidara baş kaldırması, müthiş bir felsefeyle “Turpunan Şalgamunan Devlet yönetilmez, Devlet adalet ve hukukla yönetilir” sözleriyle İktidara seslenmesi, “Milletin Egemenliğini” yeniden eline geçirdiğinin göstergesi olmalıdır…

CHP’nin “İlk Meclisten Anıtkabir’e halkla birlikte yürüme” talebini yasaklayan İktidarın Valisi, Ulusal bayramlara bakış açısını göstermiştir… Anayasal egemenliğini kaybetmiş bir iktidarın Ankara Valisi, Milletin İradesine karşı duran ve devletin valisi olmak yerine bir partinin valisi olmayı yeğleyen konuma düşmüştür…

 

Böyle Valiler yüzünden millet iradesi yok edilmektedir.

Tabii bu hukuk dışı durum da tarihe kaydedilmektedir.

Tam da geleceğiz olan “Çocuklarımızın en önemli Bayram günü,” onlara kötü örnek olacak siyasi beyanlar dinledik.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Mümtazer Türköne’nin erken seçim iddiasını yalanlayarak, “ona çürük akıllı” demesi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de” Sipariş kalabalıklar önünde bağırıp çağırmak, kel başa şimşir tarak misali, kasket giyip çakma ve kiralık traktör sürmek, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemelerine asla tesir edemeyecektir. Özgür Özel dingili kırmış, uçuruma savrulmuştur. Kaos ve kriz siyasetine hız vermiştir." Diyerek, siyasi etiğe yakışmayan, nezaket dışı bu sözlerde tarihte yerini alacaktır…”

Tekrar ediyorum. Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksızlık, hukuksuzluk, ahlaksızlık ve tüm sindirme işlemleri, Milleti uyandırmıştır. Egemenliğin sarayda değil, halkta olduğu bilinci sandığın önüne geldiğinde çok açıkça görülecektir.

AKP gidici!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  •  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.