Yalakalık, korkaklığın tezahürüdür.Bir nevi kişilik bozukluğudur.Eğitim düzeyi ve çarpık eğitim sistemlerinin bu oluşumda rol ve etkileri büyüktür.Bu toplumsal travma da 'faşist' bir yönelim doğar.Çünkü faşist,korkaktır.Bu korkaklığı örtmek için var olan devlet sistemine olabildiğince bağlı kalmak ve devletin her türlü kirliliğini savunmak gibi bir rol üstlenir.
Çünkü bu rol,onun için zahmetsiz yaşam demektir.Bunu çok iyi bilen devlet,varlığının temelini bu gruplar üzerinden dizayn eder.Her zaman arka bahçesinde yedekte tutar.Gerektiğinde sahaya sürer ve çeker.Bunlar üzerinden topluma korku salmaya ve yeni yalakalar yaratmaya çabalar ve genel de de başarılı olur.
Bunun en bariz örneği biz de yaşanıyor..Tüm topluma 'Türklüğü' dayatan devlet,Türk olmadığı halde 'Türkçü'yalakalar çoğaltmıştır.Üstüne üstlük aydın Türkler,Türkçülükle övünmez ken,bu 'pro'dediğimiz Türk olmayan Türkler,her fırsatta Türklükleriyle gurur duyduklarını söylemekle kalmaz,ait oldukları etnisiteye de küfür etmekten geri kalmazlar.
İşte bu, tam da yukarıda belirttiğimiz gibi korkaklık ve yalakalığın ta kendisidir ki,tedavisi imkansız bir toplumsal travmadır.
HDP binalarına saldıranlar, Kürt’e benziyor diye adam linç edenler bunlardır.Anne ve babası doğru dürüst Türkçe bilmezken,'Ben Türk oğlu Türküm' diyen bunlardır.Her fırsatta Türkiye Bayrağını kaptığı gibi sokağa çıkanlar bunlardır.
Dahası Bir spor müsabakasın da toplu katliama uğrayanların anmasına 'YUH'çekip korkaklığın ve yalakalığın en üst terbiyesizliğini yapanlarda bunlardır.
Tüm bunların karşılığında 'devlet'kimdir?
Bunlara hiç bir yaptırım uygulamayan ve onların sırtını sıvazlayan danışıklı babadır..
Hrant DİNK ve bir çok olayda olduğu gibi..
