10 Ekim günü saat 10 u 4 geçe Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamlarından birinin üzerinde tam kırk gün geçti. Geçen bu kırk günün her saniyesi dakikası velhasıl kırkın her günü yasımızla isyanımızla hayatını kaybeden yoldaşlarımızı gerek alanlarda gerekse hayatımızın bu kırk günlük sürecinin bütün zamanında onları anarak onlarla birlikte olarak geçirdik.
Ankara katliamında hayatını kaybeden 100 den fazla insan ve yüz binlerce vatandaşımız 10 ekim günü Emek, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesi için bir araya geldiler.
Bir araya gelen halklar toplulukları birleşen demokrasi güçleri sesini yükselterek demokratik haklarını kullanmak için Ankara da birleştiler.
Ancak emek barış demokrasi ve özgürlükleri istemeyen bu ülkede kaos yaratarak varlığını sürdürmek isteyenler iki zalim bombayla bu insanları dağıttılar insanlarımızı canlarımızı cananlarımızı katlettiler.
Düşünün ki birileri kendi hayallerini gerçekleştirmek yapılan seçimleri beğenmeyerek ülkeyi yeniden seçime götürmek isteyerek ve bu seçime götürürken de yakan yıkan kaos yaratarak ölümü gösterip sıtmaya razı etmek isteyen bir zihniyeti yaşadık.
O nedenle bu zalim katliamı yaşadık bize yaşattılar. Savaştan, kutuplaşmaktan gerginlikten beslenenler bu katliamın sorumlusudur ve faalidir.
Bu gün bakıyoruz başta Suriye olmak üzere sorunlar alabildiğine derinleştirilerek orta doğuda kan gölü oluşmuş her geçen günde bu göle kan daha fazla akıtılarak gölü doldurmaya çalışmaktadırlar.
Bu kanın akmasında kullanılan IŞİD , EL nursa , ELnusra , Şam cephesi gibi taşeron cani zihniyetli terör örgütleridir.
Türkiye de demokratik güçler yurtseverler bu cani ruhlu terör örgütlerinin yaptıklarını ve yapacaklarını yıllarca teşhir etmelerine yazıp çizmelerine rağmen dinlenilmemiş ve tam aksine bu terör örgütlerine destek verildiği görülmüştür. İşte bu anlayış nedeniyle 10 ekim katliamı bu zihniyetlerin ürünüdür ve ayrı bir şekilde düşünülemez.
Bu zihniyetin kandan kaostan beslendikleri 1 Kasım seçimleri ile birlikte daha da açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
“ Bölgede halk HDP ye oy verdiği için seçim süreci bitmiştir “ diyen bir AKP li vekilin bu gün ismi iç işleri bakanı olarak geçmektedir. Aynı şekilde 7 Haziran la 1 Kasım arasında ki süreçte özellikle doğu ve güney doğuda ki uygulamalar halen daha bu günde aynı hızıyla devam etmektedir. Amaç Kürt halkını sindirmek korkutmak asimile ederek susturmaktır ve bu seçimlerde az da olsa bunda başarılı olmuşlardır.
10 Ekimde emek mücadelesi barış demokrasi ve özgürlük dayanışmasına karşı duran bir cephe oluşmuş hedefleri bu güne kadar olduğu gibi bu günde bu dayanışmayı katliamlarla yıkmak yok etmektir.
Bu katliamın failleri bellidir. Birileri Türkiye de barış olmasın hep kaos olsun demektedir işte faillerde tam da bunu diyen zihniyettir.
Bizler bütün demokratlar yurt severlere karşı hangi şekilde katliam yaparlarsa yapsınlar bizleri yıldıramazlar yıldıramayacaklar. Zannediyorlar ki bu katliamlarla bitirecekler ancak çok yanılıyor çok yanlış yapıyorlar bu mücadele barış ve kardeşlik mücadelesi hedefe ulaşılana kadar devam edecek bir gün mutlaka bu ülkede barış ve özgürlükler bir daha gitmemek üzere yerleşecektir.
Bunun için sabırlı olacağız kararlı olacağız inadına barış diyeceğiz.
Bazıları gibi günü kurtarmak barış demek için demeyecek israrla ve inatla kararlı adımlarla ilerleyerek samimi olarak bu işi sonuca kadar götüreceğiz.
İlimizde yaşayan 12 can ve cananı ilimiz dışında ki dört Malatyalı olmak üzere bu katliamda 16 emek barış ve demokrasi şehidi vermişiz. Daha bu günlerde kırkları doldu ve ilimizin çeşitli bölgelerinde köylerde kasabalarda kırk anmaları yapılmakta mevlitler okutulmakta buradan bütün emek barış demokrasi şehitlerinin mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyor hepsini dün olduğu gibi bu günde saygıyla anıyorum.
Demokrasi barış ve emek mücadelesi diyerek yola çıkan bu gençler bu güzel insanları katlettiler ve bedel ödettiler. O nedenle bizler her zaman her yerde bu güzel insanlara hep saygılı olacağız saygılı olmalıyız. Hiçbir şekilde tahkiye yapmayacağız yaptırmayacağız.
Birileri ya da başkaları bu işi siyasi şova dönüştürerek siyasi rant elde etmeye çalışabilir bilmem nerelerde mazbata kutlamaları da yaparak kadehler de kaldırabilirler onların o karanlık yüzlerini ortaya çıkarmakta devrimci demokratların görevidir.
Devrimci demokrat olmak barıştan özgürlükten ve emekten yana olmak bu mücadeleyi vermek gerçekten zor ancak bu şehitler bu zorluğu bile bile bu mücadelenin içerisinde olmuşlar ve canları ile bedel ödemişlerdir. Bizler bu bedeli halkımız için halkların kardeşliği için yurtta barış Dünya da barış diyerek ödemeye bu arkadaşlarımızın yolunda yürüyerek devam edeceğiz.
Biz diyoruz ki yolumuz uzun ve çok dikenli o nedenle de zor.
Ama önemli olan zoru başarmak önemli olan barış ve kardeşliğin kadim olarak yerleşmesi.
Tekrar Başta Ankara da Suruç ta katledilen demokrasi barış ve emek mücadelesinde hayatını kaybeden şehitlerimizi saygıyla anıyorum mevlitlerini kutluyorum Allah mekanlarını gül bahçesi yapsın.
