ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

Çok çirkin ve korkunç bir süreçte geçiyoruz. Bu süreci birinci emperyalist paylaşım savaşı sürecine çok benziyor. Emperyalistler 100 yılda bir dünyayı yeniden paylaşırlar. Bugün ki süreçte 1916 -1922 yıllarının tekrar tekerrür ettiğini görmek mümkün. 1919 da Osmanlı can çekişirken yine böyle iki güçlü parti vardı.

 

                1-Padişah yanlısı bir parti olan, Hürriyet ve İtilaf Partisi.

 

                2-Milliyetçi ve Turancı bir parti olan, İttihat ve Terakki Partisi.

 

1914 yılında Enver paşanın bir darbesi ile iktidara gelen İttihatçılar, Osmanlıyı Almanların yanında savaşa sokarak Osmanlının sonunu hazırladılar. Bütün cephelerde savaşı kaybettiklerini anlayınca, kendilerini fes ederek, yöneticileri yurt dışına kaçmak zorunda kaldılar.

İttihatçıların bu kaçışında sonra meydan Hürriyet ve İtilaf Partisine kaldı. Bu parti padişah yanlısı, Panislamist, demokrasi karşıtı, sermayesi din olan bir partiydi. Bu parti geleneksel - DP-AP-ANAP ve AKP’yi temsil etmekte.

Sağ partilerin anası konumundaki bu, Hürriyet İtilaf Partisini biraz daha yakında tanıyalım. Bu parti Osmanlının son hükümeti olan Damat Ferit Paşa’nın da içinde bulunduğu partidir. Bu parti bakın tarihsel süreçte nasıl bir rol oynamış:

 

                1-Mondros sözleşmesini imzaladı ve İngilizlere Anadolu’yu işgal etme fırsatı yarattı.

 

                2-Sevr anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşmaya göre Anadolu ihtilaf devletlerine terk edilmesini sağladı.

 

                3-Bu iki anlaşmaya karşı çıkan, Milli Kuvvetleri, vatan haini ilan etti.

 

                4-Anadolu’da bağımsızlık mücadelesi veren Kuvveyi Milliye güçlerini imha etmek için Şeyhülislam Dürrüzade Abdullah Efendiye bir fetva hazırlattı. Bu fetvaya göre milli kuvvetler kâfirdi. Bunlarla savaşarak ölenlerin şehit, yaralananların da gazi olacaktı.

 

                5-Bu fetvanın yayınlanmasından sonra, Düzce, Hendek, Afyon, Konya, Çankırı ve Yozgat’ta, Milli Kuvvetlere karşı çok büyük çapta dinsel ayaklanmalar baş gösterdi.

 

                6-Çapı çok büyük olan bu dinsel ayaklanmalar için Milli kuvvetler, Çerkez Ethem’in ,“Kuvveyi Seyyare”,  teşkilatında yardım almak zorunda kaldı.

 

                7-Milli Kuvvetler ve Çerkez Ehem’in Kuvveye  Seyyare’si  başarısız olsaydı,belki de bugün “Türkiye Cumhuriyeti “ diye bir devlet de olmayacaktı.

 

                Diğer taraftan Kürtler ve Aleviler ne yaptılar.

 

                1-Sivas kongresinde Dersim aşiret liderleri Mustafa Kemal’e tam destek verdiler.

 

                2-Hacı Bektaşi Veli dergâhı, Postnişini Cemal Ulusoy, Atatürk’ü evinde misafir etti ve ona tam destek sözü verdi.

 

                3-Hacı Bedir Ağa, Adıyaman’da Atatürk’e tam destek verdi.

 

                4-Antep’te, Şahin Bey ve Kara Yılan öncülüğünde, Fransızlara karşı Kürtler ayaklandılar ve gazilik unvanı aldılar.

 

                5-Urfa Kürtleri, Fransa’ya karşı mücadele ederek Şanlı unvanını aldılar.

 

                6-Maraşlılar, Sütçü İmam öncülüğünde Fransızlara karşı isyan ettiler ve kahramanlık unvanı aldılar.

 

Şimdi gelinen noktaya bakın. Damat Ferit ve Dürrüzade Abdullah Efendi yanlıları, kendileri dışında herkesi vatan hainliği ile suçluyorlar. Casuslukla suçluyorlar. Alevileri Ötekileştirip devlette soyutluyorlar. Kürtleri ötekileştiriyorlar. Toplum din, ırk ve mezhep temelinde bölüp siyasi rant elde ediyorlar. Bu anlayış da hepimizin geleceğini tehlikeye atıyor.

Dünyanın yeniden yapılandığı bir süreçte birlik olma zamanıdır. Gemi su almaya başlarsa başınızın çaresine baksanız da bakmasınız da hiçbir şey değişmez. Önemli olan gemi su almadan tedbiri almak gerek.

Bütün bu olup bitenlerden sonra ne diyelim. Bunca mücadeleye rağmen tarh tekrar tekerrür ediyorsa, Tarih utansın.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.