12 Nisan günü CHP şimdi ki adı Gazi Anadolu Lisesi olan okulun müdür yardımcısı N.T nin “Allah aşkına şu güzelim memleketimizin hangi yöresinde böyle kızlı erkekli bir halk oyunu, maalesef gençlerimize çocuklarımıza halk oyunları adı altında halt oyunları oynatılıyor. Hangi baba 16 – 17 yaşındaki kızının elini bir erkeğin tutmasını, diz dize, göz göze, kol kola sarmaş dolaş halt oyunu oynamasını ister. Namusu için cinayet işleyen adam buna izin verir mi? Bence de vermez. Bu şekilde bir halk oyununun neresi İslam’a uygun. Geleneksel kıyafetler giyince bu durum helal mi oluyor. İslam’daki zina mevzusunu okumalı ey analar, babalar.”diyen Söylemini gerici ırkçı ve IŞİD düşüncesi diyerek ya da öyle değerlendirerek CHP genel başkan yardımcısı ve il örgütü yaklaşık 70 bin oy aldıkları Malatya da ve de Malatya da en çok oy aldıkları samanlı mahallesinde bulunan eski adı ile bizim gençlik kollarında görev yaptığımız zamanda ki adı ile Gazi Lisesi önünde yaklaşık dışarıdan gelenlerin de toplamı ile 70 kişilik bir gurupla sözde sözüm ona o müdür yardımcısını protesto ettiler.
Bu adam protesto edilmeli mi idi evet.
Gerçekten bu söylem ve bu düşünceyi irdelediğimizde bu zihniyet Bu gün orta doğuda taş üstünde taş özellikle Alevi ve yezidiler de vücut üzerinde baş bırakmamak niyetinde ve eylemleri içerisinde olan katil terör örgütü IŞİD anlayışından farklı bir anlayış olmadığıdır.
O nedenle bu anlayışı sergileyen sergileten anlayış mutlaka bir tepki görmeli idi.
Ve bu tepki çok büyük bir organizasyonla çok büyük bir kitle ile kamu oyu yaratacak şekilde verilmeli idi.
Ancak bu işi yüklenen CHP gerçekten halktan kopuk halkın içerisine girememenin acısı içerisinde bir gün evvel sadece halka mesaj atarak haberdar etmeye çalışmasından dolayı hiç kimse bu mesajı da atanları da organize edenlere de güvenmediği için gala almamışlar ki bütün katılım 70 kişi var dı yoktu.
O nedenle diyorum ki AH CHP, VAH CHP
Bakın özellikle Gazi Lisesi ile ilgili bir anekdot anlatayım sizlere.
Ben ve o zamanki partide yani CHP 1970 yıllarda görev üslenmiş arkadaşlarım zor şartlarda çok mağduriyetler yaşayarak ancak çok ciddi anlamda ilkelerimiz olan ve hayata geçirilmesini hedefimize koyduğumuz partiye parti anlayışımız olan demokrasi insan hakları çağdaş laik demokratik hukuk devleti özlemi ile yaptığımız siyasi çalışmalar ve çatışmalar yaşadık.
1970 li yıllar anarşinin en üst seviyede olduğu yıllardı nitekim o zaman ki gençlik kolu başkanımız saygı değer abimiz Yüksel Mazmanoğlu fuzuli caddesinde faşist kurşunların hedefi oldu dolayısıyla faşistler kahpece vurarak yoldaşımızı başkanımızı katlettiler.
O dönemde CHP de gençlik kollarında hakkı ile görev yapmak gerçekten ateşten gömlek giymek gibi bir şeydi ve o zaman görev yapan büyük çoğunlukta ki arkadaşlarımız bu gömleği güle oynaya ve israrla giymişlerdi giymek için sıraya girmişlerdi. Tabi her zaman olduğu gibi bazılarıda birilerinin arkasında durarak saklanarak hiçbir sorumluluk ve eylemsellik görmeden geçinip gidiyorlardı aynıları bu gün yine bu CHP de geçinip gidiyorlar. Neyse konumuza dönecek olursak
İşte bu gazi lisesi de diğer liseler gibi faşist baskı ve zulüm altında idi.
1977 – 1978 yıllarına kadar MC hükümetleri bütün okullarda faist diktatörlüğü kurmuş onlarda laf üstüne laf söyletmiyorlardı.
Bizler CHP Malatya gençlik kolları olarak diğer sol ve sosyal demokrat guruplar ile de konuşarak başta gazi lisesi olmak üzere bir çok eğitim kurumumuz olan kurumları faşist baskıdan kurtarmak ve bu kurumların demokrat anlayış içerisinde hareket etme kararı aldık.
İlk iş olarak demokratik bir öğrenim sürecini başlatmak amacı ile günlerce aylarca samanlı mahallesi halkının ve o dönem muhtar olan Mamo Kapıkıranın da destekleri ile günde en az 200 kişi ile nöbetler tutarak gerektiğinde çatışarak gerektiğinde anlatarak biz orayı faşist anlayışta kurtardık. Aynı şekilde Turan emeksiz lisesi aynı şekilde o zaman faşizmin yuvası olan eğitim enüstütüsünde çok büyük ölüm kalım mücadeleleri vererek okullarımızın demokratikleşmesini sağladık.
Demek istediğim o ki Faşizmin kol gezdiği her gün en az 15 – 20 kişinin sokaklarda öldürüldüğü vatandaşlarımızın sokak ve caddelerde çok dikkatle gezdiği bir dönemde sadece gençlik kolları olarak bizler Gazi lisesini faşistlerden temizledik.
O yıllarda demokratik bir eğitimin devamını demokrat insanların rahatlıkla gelebileceği çocuklarını rahatlıkla okutabilecekleri bir okulun oluşmasını canımız pahasına sağlarken bu gün birde genel başkan yardımcısı olan CHP il örgütü aynı lisede o zaman faşist anlayış vardı bu gün IŞİD anlayışına karşı eylem protesto anlamında aciz kaldılar.
Bizler o dönem ki CHP il başkanı Niyazi Gökçeyi pasiflikle suçluyorduk inanın Niyazi Gökçe bile bu günkü yönetime il ve ilçe başkanlarına cesaret ve örgütçülük anlamında kırk basardı. Bu gün 12 nisanda ki protestoyu Niyazi Gökçe ve ekibi organize etseydi en az 3 – 5 bin kişiyi oraya taşırlardı.
Bu yönetim bu işi bu siyaseti bilmiyor beceremiyor. Bunun ispatı da ortada 89 bin oy dan 69 bin oya düşürdüler girdikleri hiçbir seçimde başarılı olmayı bırakın hep oy kaybı yaşadılar.
Şimdi CHP genel başkan yardımcısı kalkmış boyundan büyük laf eden Gazi Lisesi müdür muavinini eleştirirken geçen yıl AKP iktidarının okul müdürleri müdür yardımcıları ile ilgili atamaları haklı olarak eleştiriyor ve hiç ehliyet liyakat gözetilmeden sadece AKP li bir sendikanın üyelerinin atandığını söylüyor.
Peki, be hey zatı muhterem senin parti içinde yaptığın kapalı kapılar arkasında yaptığın hesaplar nedir?
Bir il başkanı getirdin ehliyeti liyakati var mı idi? Halkın değerlendirmesi yoktu
Kısa bir süre sonra kontrol edemeyeceğini anlayınca onu sildin şimdikini getirdin kamu oyunda sabi sübyan olarak değerlendirilen bunun ehliyeti liyakati var mı idi? Yine Malatya halkının değerlendirmesi… yok
İlçelerde halen okuması yazması olmayan ilçe başkanlarının olmasını istedin ve oldular bunlarda ehliyet ve liyakat var mı idi? Ha keza oralarda ki halk da yok diyor
İl ve ilçe yönetimlerinde ki arkadaşlarımızın kaç tanesi gerçekten partinin emeğini çeken yıllarını bu işe adamış kişilerden oluşmasına sebep oldun?
Bu gün Malatya da ki genel başkan yardımcısı ve il başkanının anlayışı ile başkanlık isteyen uzun adam arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de diktatörce yönetim arzu ediyor
Her ikisi de tam bir diktatörlük anlayışı içerisinde yalnız arada ki fark biri Türkiye’yi zaten 15 yönetiyor ve her seçimi galip bitiriyor diğeri zatı muhterem de Malatya CHP ni yönettiğini sanıyor….
Yönettiğini sanıyor diyorum Biri yönetirken 15 yıldır her seçimde oyunu artırırken diğeri 10 yıldır hep kan seçim ve seçmen kaybediyor. 89 bin oy bu gün 69 bin civarında bir zamanlar 5 ilçe 3 – 5 tane belde belediye başkanlığı var iken bu gün zar zor iki ilçe belediye başkanına sahip olmuş bir CHP ortada.
12 Nisan günü Alevi platformunu birileri hangi hak ve yetkiyle oraya CHP ne yamamaya çalıştığını gördüm his ettim. Bir uzun adam özellikle genel başkan yardımcısına yanaşmak onunla hasbi hal etmek çok istedi her zamanki gibi çok kıvrak birkaç hareket yaptı ama olmadı. Hiç yanaşma o iskele seni kabul etmez. Be hey adam kılıklı varlık Bir gün biraz da omurgalı ol biraz dik dur….amaa nerede….
İşte bu nedenle CHP ye çok uzun yıllar çok zor şartlarda emek çeken demokrasi uğruna maddi manevi çok şey kaybeden biri olarak AH CHP VAH CHP ne hallere düştün düşürüldün bu anlayışla giderse daha ne hallere düşeceksin diyorum.