Bu ülkeyi yönetememe basiretsizliğin de bulunanların en çok söyledikleri sözdür ve benim küçük yaşlardan bu güne kadar hep duyduğumdur..
Nedir o meşhur söz? 'her zamankinden daha çok kardeşlik ve Milli beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde..' diye devam eden ve ardı kesilmeyen kesilmeyen 'Vatan-Millet Sakarya' edebiyatı..'
İşte bu edebiyatı yapanlar bu gün ülkenin kaderine ağır travmalar yaşatacak bir çıkmaza 'evet' diyerek gelecek nesillerin üzerine kanlı bir gömleğin mirasını bıraktıklarının farkın da değiller..
Savaşların ne kadar kirli olduğunu savaşı yaşayanlarla yaşatanlar iyi bilirler..Ancak asıl bedeli savaşı yaşayanlar öderken,yaşatanlar bunun bedelinden kendilerine bir yaşam çizgisi oluştururlar..Tarihsel örnek ve deneyimlerden bu ikilemin diktatörler doğurduğunu ve bu diktatörlerin hazin sonlarla tarihin kirli çöplüklerine gömüldükleri de bilinen gerçektir..
Bin yıldır birlikte yaşamın tüm doğruları üzerin de yan yana yürümeye istekli bir halkı bu kadar öteleyerek yok saymak bir akıl tutulmasından öte ,bu ülkenin geleceğine yapılacak en büyük kötülüktür...
Tek isteği kabul görmek olan bir halkın bu sıradan talebini bile en ağır savaş koşullarına sürükleyerek kendi deyimleri ile 'had bildirmek ve kök kazımak' gibi aşağılayıcı söylemlere indirgeyip,anlamsızlığı sürdürmenin tek karşılığı siyasi yetersizliktir ve bu gün parlamento da çıkan sonuç bu siyasi yetersizlikle bire bir örtüşmektedir..
Tarihi boyunca hiç bir sorununu çözemeyen ve var olan sorunlara sorunlar ekleyerek dünya ligin de ne kadar fazla yürüyeceğimizin hesabın da olmayanların kararıdır bu gün verilen..
Herkes bu oylamanın genel bir dokunulmazlık oylaması olmadığını,sadece HDP li vekillere yönelik bir kıyım olduğunu çok iyi biliyor..
Israrla Türkiye Partisi olmaya çalışan ve bunu içinde barındırdığı farklı inanç ve kültürlerle ispat eden bir HDP..
Tüm bunların toplamın da kapıya koymaya çalışılan bir Halk iradesi..
Umarım basiretsizce verilen bu karar Hukuk kapısın da döner diyeceğim ama..
Ülkede Hukuk kaldıysa..
