İstanbul Veznecilerdeki terör saldırısını kim ya da kimler gerçekleştirdi, hangi örgüt üstlenecek, nasıl açıklanacak, nasıl gerekçelendirilecek? Bilinmemekle beraber Şimdilik dördü sivil, yedisi polis on bir kişinin ölümüne üçü ağır 36 kişinin yaralanmasına neden olan alçakça yapılan bir terörle karşı karşıyayız
Yeter! Kanla, terörle şiddetle ne özgürlük ne demokrasi kazanılır!
Bu savaş da ne evler, ne yollar, ne kentler bütün kalabildi ne de bedenler… Peki ya ruhlar? Ablukalar içinde paramparça olmuş kentleri gibi insanlar…
Bir yılda beş kez büyük patlamalarla patlatılan bombalarla yüzlerce insanımız polisimiz askerimiz sivil vatandaşlarımız bu şerefsizce yapılan terör eylemleri sonucunda hayatını kaybetmiştir. Terör eylemleri konusunda Türkiye tam bir Pazar alanı oldu gibi. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği hangi terör örgütün nerede ne zaman ne şekilde yapacağı belli olmayan patlamalarla karşı karşıyayız. Özellikle yüksek okul diploması var mı? Yok mu? Tartışmalarının artık ayyuka çıktığı ve belki de tam da ispatlanacağı bir sırada böyle bir patlamanın olması manidardır düşündürücüdür.
O nedenle şu günlerde kökü devletin derinlerinde olan bir provokasyon eylemi ihtimalini de iddiasını da yok sayamayız.
Türkiye de 40 yıldır Kürt siyasi hareketi vardır ve kırk yıldır çatışmalar bu güne kadar devam etmiş son zamanlarda özellikle bölgede daha çok baskı zulüm uygulanmakta insanların büyük çoğunluğunun evleri yerle bir olmuş şu ramazan gününde açıkta kalmışlar ve halen bu çatışma durmamış barış süreci hayata geçirilememişse burada düşünmek gerekmez mi?.
Bu olayların başlaması sırasında da mevcut iktidarlar son olarak ta 15 yıldır Türkiye Cumhuriyetini yöneten AKP de şiddetten vaz geçmemiş hatta her geçen gün şiddeti daha fazla artırarak daha çok insanın ölmesine yaralanmasına göç etmesine perişan olmasına neden olmuşlardır.
Öyle de olsa böyle de olsa savaşı kanı terörü durdurup özgürlükler ve demokrasiden yana olunsa ve barış savunulsaydı inanıyorum ki bu kadar insanımız askerimiz sivilimiz dağda ki bağda ki vatandaşlarımız ölmezdi ölmeyecekti. Ama siz ısrarla her olaydan sonra bu terör olayından sonrasında da olduğu gibi barışın yerine savaşı, şiddeti daha da fazla sürdüreceğiz açıklaması yaptınız mı, her türlü provokasyona katliama da buyur gel demiş olursunuz.
Şunu unutmayalım ki Şiddet şiddeti meşru kılar mı kılıyor işte
7 Hazirandan bu güne yani bir yılda son olarak İstanbul’da 11 Midyat’ta ki patlamalarda ki 5 polis kardeşlerimizi ve sivil vatandaşlarımızı da sayarsak 560 ın üzerinde gencecik polis asker kardeşimiz ölmüş toprağa vermişiz binin üzerinde sivil vatandaşımız belki binlerce de dağda ki genç Kürt vatandaşlarımız ölmüş öldürülmüş.
Şiddetin terörün Savaşın hiç galibi yok olmaz olamaz…
Terör nedir diye soracak olursak; korku salma, yıldırma. Genellikle siyasal bir dava uğruna girişilen, toplumu korkutmaya, yıldırmaya yönelik her türlü eylem.
Tarifinde de görüldüğü gibi temel bir amacı olmayan bir olay
Terörün ya da şiddetin nedenlerini anlamamız, hangi koşulların sonucu olduğunu, nasıl tırmandığını, nasıl körleştiğini, toplumları nasıl dengesizleştirdiğini araştırmamız mümkün bunları teorik olarak analizde edebiliriz.
Ama kim yapmış, nereden gelmiş olursa olsun, bir terör saldırısının katliamının yıkıcı, kanlı, ölümcül sonuçlarını, yani eylemin kendisini doğru, iyi, ahlâkî sayabilir miyiz?
İnsanları, özellikle de sivilleri hedef alan bir terör saldırısının kim ya da kimler tarafında yapılırsa yapılsın mutlaka karşı çıkmak ve lanetlemek gerekir
Şu örgüt bu örgüt ne fark eder? Yapılan terördür yapılan terörün sonunda insanlar hunharca parçalanarak ölüyor öldürülüyor.
Kim yaparsa yapsın kiminle olursa olsun başta Devlet terörü de olmak üzere bütün terör olayları bütün savaşlar kanlıdır, kirlidir ancak bu terörist eylemlerde ve savaşlarda kullanılan silahlar, yöntemler değişiktir ancak ne şekilde ve nasıl olursa olsun neticede insanlar ölmektedir.
Peki, Suruç’tan bu yana peş peşe gelen İstanbul’da başlayan Taksim, Sultanahmet ve dünkü vezneciler katliamları ve Ankara garı önü ve Kızılay da meydana gelen patlamalarla yüzlerce insanımızın yaşamına mal olan terör eylemlerinin ne yazık ki gerçek failleri bulunamamış bazı figuranlar yakalanmış olsa da asıl tertipleyen düzenleyen asıl karanlık güç ya da güçler ne yazık ki ortada yok …
Tekrarlamak gerekirse hiçbir şekilde hiçbir terör olayını olumlu ya da doğru bulamayız. Birileri gibi
IŞID La ilgili soruya “ çocukların tepkisel eylemleri “ olarak hiçbir şekilde olayı küçümseterek geçiştiremeyiz geçiştirmemeliyiz.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sağcısı solcusu Alevisi Sünnisi Kürdü Türkü ve tüm insanlarımız terörün her türlüsüne her şekline şiddetin her türlüsüne her şekline karşı durmalıyız ve bu konuda hiç taviz vermemeliyiz.
Sosyolog, siyaset bilimci, vb. olmaya gerek yok: Şiddetin, terörün güvensizleştirdiği insanların içine korku ve kaygı salan kaos ortamlarında kitleler gücün kaynağı olarak gördükleri iktidara ve lidere yaklaşırlar. Bu günde aynı yaklaşım var ve devam ediyor
2016 Türkiye sinin siyasal-sosyal, ekonomik durumu ve yönetim in yanlış uygulamaları neticesinde içerde ve dışarıda ki savaş ve şiddet halklara özgürlük ve demokrasi değil daha fazla yıkım, ölüm, zulüm ve acı getiriyor. Bu yıkım ve ölüm zulüm ve acı artık dayanılmaz hal almıştır
İşte bu nedenle
Hepimiz “Yeter” diye bağırıyoruz …
Türk, Kürt, Alevi, Sünni vs vs herkes, hepimiz “Yeter” diye bağırıyoruz. Daha ne zamana kadar bu vahşet bu acı bu gözyaşları devam edecek? Analar bacılar kardeşler babalar daha ne kadar ağlayacak daha kaç genç polis asker sivili toprağa vereceğiz?
Ölümler yeter, şehitler, ölü ele geçirilenler yeter. Güneydoğu’yu harabeye çeviren, sivil halkı perişan eden, Kürt halkını yurdundan ocağından süren halkları birbirinden koparan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sonsuza kadar süreceğini ilan ettiği bu çılgın savaş yeter. Şiddet, terör, kan, kin yeter!
Masumların kanına bulaşan kılıçla sağlanacak özgürlük ve demokrasi eninde sonunda o kanda boğulur.
Ne zaman ki Türk, Kürt, Müslüman, Hıristiyan, ateist, Sünnî, Alevî elimizde sadece barış bayraklarıyla, savaşa ve teröre karşı tek sloganla tek ses olarak milyonlarla yürürüz, diktatörler ancak o zaman geri adım atar, özgürlükler ve demokrasi demokratikleşme de ancak o zaman inşa edilir ve hayata geçer diye düşünüyorum. Gelin canlar her türlü teröre, şiddete ve savaşlara karşı bir olalım iri olalım diri olalım.
NOT ; Bir Şehit cenaze töreninde CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğluna ipi sapı belirsiz ne idiğü belirsiz birisi bakan ve başbakanla konuştuktan kısa bir süre sonra yapılan saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum işte bu nedenle diyorum ki şiddete ve her türlü teröre HAYIR…
Yıllardır Susma sustukça sıra sana gelecek dedik diyoruz Çünkü bu gün bana yarın sana oluyor
