Milyonlarca halkın kanı ile kurulan bir ülke göz göre göre tehlikeli bir viraja doğru sürükleniyor. Halk bir beyin tutulması yaşıyor. Ne söylersen söyle, kimse inanmıyor. Bir havuz medya ile ülke gündemi belirlenmeye çalışılıyor. Ülkede demokrasinin son kırıntıları da son darbe ile yok ediliyor. Ana muhalefet bu mezhepçi ve ırkçı anlayışa karşı mücadele edemiyor.
Kılıçdaroğlu son dokunulmazlık yasasındaki anlayışı ile teslim bayrağını çekti.
AKP, Kılıçdaroğlu’nun Der simli olmasını istismar ediyor. Kendi anlayışını pekiştiriyor.
Dün soyun sopun nedir diyordu, şimdi şehit cenazelerinde onu kovuyor.
Dün, sen Esatl’la aynı mezheptesin diyordu, şimdi onu terörist olmakla suçluyor.
Ey CHP li kardeşim bu mücadele Kılıçdaroğlu ile verilemez. Derhal, ama derhal, bu adamın gitmesi gerek. Yoksa bu adamlar onun etnik kimliğini ve onun mezhebini sonuna kadar kullanacaklar ve kendi anlayışlarını tam olarak egemen kılacaklar, ülkeyi bir iç çatışmaya sürükleyecekler.
Kimse kuvvetler ayrılığına güvenmesin. Kuvvetler ayrılığı diye bir şey yok, kuvvetler birliği var.
Ey CHP liler bu anlayışla bu mücadeleyi baştan kaybetmiş durumdasınız.
Neden mi:?
Mecliste hasta tutukluları ziyaret için kurulan komisyonu ve onun başında Mehmet Metiner’in olduğunu halka anlatamadınız.
Kılıçdaroğlu’nun CNN Türk kanalındaki verdiği mülakatı muhalefet tarafında kırpılmasını halka anlatamadınız.
Din ile demokrasinin bir arada olamayacağını, dünyada bunun bir örneğinin olmadığını halka anlatamadınız.
Dinden demokrasi çıkmayacağına göre milli irade safsatasının esprisini ve en büyük milli irade rekorunun %93 ile Kenen Evren’de olduğunu halka anlatamadınız.
Siz hasta PKK ile görüşmekle suçlanıyorsunuz, ama biz görüşürken komisyonun başında siz vardınız. Oslo’da siz ne yaptınız, diyemediniz.
Ülkeyi tıpkı Arap rejimler gibi bir mezhebin egemenliğine dönüşmesine göz yumdunuz ve partiyi sağa çektiniz. Geldiğiniz nokta AKP ye yamandınız.
17-25 Aralık yolsuzluklarını topluma anlatamadınız.
7 Haziranda sonra başlayan çatışma sürecini halka anlatamadığınız için süreç şimdi aleyhinize dönüştürüldü.
Ergenekon ve benzeri davalarda adaletsizliği halka anlatamadınız.
Deniz feneri yolsuzluğunu halka anlatamadınız
KCK davalarındaki keyfiliği halka anlatamadınız..
Anayasa, bir ülkenin bir arada yaşamın yazılı sözleşmesi olduğunu bir türlü halka anlatamadınız. Onun içindir ki başbakanı da, içişleri bakanı da anayasayı askıya aldığını söyledi ve kimsenin gıkı bile çıkmadı.
Anayasayı tanımayan hükümet yetkililerinin ne büyük cürüm işlediğini halka anlatamadınız.
KİT ‘lerin birilerine peşkeş çekilmesine göz yumdunuz işin vahametini halka anlatamadınız.
Demokrasinin bir araç olarak kullanıldığını halka anlatamadınız.
Mustafa Kemal Atatürk’ün içini boşaltarak sahip çıktınız. Mustafa Kemalin laiklik anlayışının kar gibi erimesine göz yumdunuz. Devletçiliği ret ettiniz. Halkı dışladınız. Partiye burjuvaları egemen kıldınız.
Kürtleri dışladınız, Kürt bölgesinde siz de yok oldunuz. Kürt kardeşliğinin köküne de böylece kibrit çaldınız.
Mustafa Kemal’in altı okuna böylece ihanet etmiş oldunuz.
Atatürk’ün Cumhuriyeti bitti, bitecek. Son dokunulmazlık yasası ve son HSYK kararnamesi bunun bir göstergesi. HDP ile beraber CHP de şeytanlaştırılacak. Bu anlayışa karşı çıkan herkese terörist olmakla suçlanacak. Bu işaret son Kılıçdaroğlu’nun önüne bırakılan mermi ile belirginleşti. Bu süreç Edirne’deki şehit polisin cenazesi ile süreklileşeceğe benziy
Peki, ne yapmalı?
Kim ne derse desin, CHP siz hiçbir mücadelenin başarılı olacağına ben inanmıyorum. Bugün ki Kılıçdaroğlu’nun önderliğindeki bir CHP nin de ipi göğüsleyemeyeceğini herkes biliyor.
Atatürk’ün Partisi olan CHP her koşulda aktif bir tabana sahip olduğunu da herkes biliyor. Ama bu kitleyi yönlendirecek, Atatürk’ün mirasını koruyabilecek bir yönetime acilen ihtiyaç olduğunu da herkes biliyor.
CHP nin tabanı partisine sahip çıkmalı, gereğini yapmalı ve kendi kurduğu cumhuriyete sahip çıkmalı. Bunu yaparken de demokratik tahammüllerden taviz vermemeli.