Nasıl kıydınız siz bu memlekete, ey Allahtan korkmaz kuldan utanmazlar
Karpuz gibi bu ülkeyi cart diye ikiye böldünüz. Biz ve ötekiler. Oysaki siz de biz de, bir bütünün parçalarıydık.
Kimimiz, çiftçi, kimimiz ameleydik.
Beraber gülmüştük, beraber ağlamıştık daha dün.
Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Yemen’de, Filistin’de beraber ağlamış, beraber gömülmüştük.
Aslında sizi Dürrüzade isyanında tanımıştık.
Ama aldandık ve size kandık.
Şimdi tren durdu, bizi trende attınız.
Egemen olan siz oldunuz.
Devleti dört koldan kuşattınız.
Demokrasi dediniz, faşizm çıktı.
Siz emperyal denizlere açıldınız,
Biz ise Anadolu’nun dağlarına,
Siz topraklarımızı sattınız,
Biz bağımsız Türkiye dedik.
Siz ve biz böylece ayrıştık.
Siz rantçıydınız,
Biz toplumcu,
Siz muhafazakardınız,
Biz devrimci.
Siz yolsuzlukta yargılandınız,
Biz vatanseverlikten.
Siz zengini sevdiniz,
Biz ise fakiri.
Siz güçlüden yana,
Biz ötekiden yanaydık.
Siz ihaleler aldınız,
Biz ise size amele.
Siz halka yalan söylediniz,
Biz ise doğruyu.
Siz fabrikalarımızı sattınız,
Biz sattırmayız dedik.
Siz yurtsever,
Biz ise hain olduk.
Siz halkı aptal sandınız,
Biz ise insan.
Siz ayaklar baş olmaz deniz,
Biz ayaklara başımızın üstünde yerin var dedik.
Sizin ordunuz vardı,
Bizim sapan taşımız.
Sizin tomanız vardı,
Bizim Berkinimiz.
Sizin mermileriniz vardı,
Bizim sloganlarımız.
Ama biz hiç yenilmedik ki.
Sizin besleme faşist çeteleriniz vardı,
Bizim Ali İsmaillerimiz.
Sizin Bakara Makaralarınız vardı,
Bizim de toplatılıp, yakılan kitaplarımız.
Siz, çalanları, Allah ile kandırdınız,
Biz mülk Allah’ındır dedik.
Sizin havuz dolusu medyanız vardı,
Bizim yasaklanmış kitaplarımız.
Sizin para kasalarınız vardı,
Bizim çapulcu çadırımız.
Sizin ayakkabı kutularınız vardı,
Bizim dayak yiyen çocuklarımız.
Sizin Rıza Sarraf’ınız vardı.
Bizim Etem Sarı sülük’ümüz.
Siz çaldıklarınızı paylaştınız,
Biz de ölümü paylaştık.
Sizin para sayma makineleriniz vardı,
Bizim asgari ücretimiz.
Sizin hayali baş örtülü bacınız vardı.,
Bizim saçını sokakta bırakan kızımız.
Sizin deniz feneriniz vardı,
Bizim parasız eğitime hayır diyip,
16 yıl hüküm giyen çocuklarımız.
Sizin bir trıliyoncuk diyen oğullarınız vardı,
Bizim bir dilim baklavaya 9 yıl giyen çocuklarımız.
Sizin çağlayanınız vardı,
Bizim Mehmet Ayvalıtaş’mız vardı.
Sizin Muhammer Güleriniz vardı,
Bizim Abdullah Cömert’imiz.
Biz bağımsız Türkiye dedik,
Siz BOP dediniz.
Siz vatan sever oldunuz,
Biz ise hain.
Ne yaman çelişki değil mi?
Siz devlet zengini oldunuz,
Biz ise asi terörist.
Biz bu adaletin terazisi bozuk dedik,
Polisin tomasını karşımızda gördük.
Siz ayakkabı kutularını yürüttünüz,
Biz ise tomaların zehirli suyunu.
Sizin Kabataş’ta hayali bacınız vardı,
Bizim taksimde kırmızılı bacımız .
Biz hep öldürüldük,
Siz hep mağdur oldunuz.
Biz 17 aralıkta kutu kutu para gördük,
Size darbe oldu mağdur oldunuz.
Bizim şarabımız yasaklandı,
Siz mağdur oldunuz.
Bizim dilimiz yasaklandı,
Siz mağdur oldunuz.
Biz Agos’un kapısında vurulduk,
Siz mağdur oldunuz.
Biz Maraş olduk,
Siz mağdur oldunuz.
Biz Sivas ta yakıldık,
Siz mağdur oldunuz.
Biz Çorum’da kanlı gömlek giydik,
Siz mağdur oldunuz.
Biz cumartesi annesi olduk,
Siz mağdur oldunuz.
Biz asgari ücrete talim olduk,
Siz kutuların mağduru oldunuz.
Biz işsizdik,
Siz sıfırlarken mağdur oldunuz.
Biz sokakta kurşunlandık,
Siz mağdur oldunuz.
Ah ulan ah ölmekle bitmiyorlar değil mi.
Bir ölünce ,bin doğuyorlar değil mi?
