ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

27 Mayıs’ 2016 dan bu yana  gözaltına alınan DBP Şırnak İl yöneticisi Hurşit KÜLTER’ den  hiç bir haber yok.

Basına yansıdığı kadarıyla 27 Mayıs’ta “BÖF “ adlı özel harekâtçılara ait olduğu söylenen bir TWİTER hesabında Külter’i gözaltına alındığına dair fotoğraflar paylaşılmış ancak daha sonra bu paylaşım geri alınarak hesap ta kapatılmıştı.

Aradan 23 günü aşkın süre geçmesine rağmen İnsan hakları kurumları, siyasi parti ve Hurşit Külter’in ailesinin tüm çağrı ve yakarışlarına rağmen hiçbir haber alınamıyor. Bu konuda yapılan başvurulara, adli, idari kolluk yetkilileri Hurşit Külter’in gözaltında olmadığı cevabı veriyor.

Yeniden doksanlı yıllarda olduğu gibi gözaltında veya faali meçhul cinayetlerde binlerce insan’ın ölmemesi, yeniden o dehşet verici yıllara dönülmemesi hiçin ben insanım diyen herkesi Hurşit Külter’n anne ve babasını empati yaparak duyarlı olmaya çağırmak insan olmanın gereği olarak düşünüyorum.

Gözaltında kayıp etme, kayıp olma hikâyeleri olağanüstü dönemlerde yaşanan ağır insan hakları ihlalidir. Toplum olarak yaşadığımız veya tanıklık ettiğimiz bu ve benzeri yaşam hakkına yönelik saldırılar demokrasi ve insan haklarından söz edilmeyen yönetimlerde mümkün olur ancak. Bu yöntemle mağdurun yakın çevresi, ailesi derin acı, dehşet ve şok içinde bırakılırken, toplumu da korku kıskacına alıp itiraz yeteneğini ortadan kaldırmayı, mutlak ittiat etmesi amaçlanır. İttiat etmezsen sonun böyle olur mesajı verilmektedir.. Bu durum özellikle mağdurun yakın çevresi açısından acı olduğu kadar dehşet verici bir durumdur. Yaşamları boyunca böylesine ağır bir travmaya mahkum edilirler. insana ve insanlığa karşı işlenen bu ağır suçlar cezasızlık ve dokunulmazlık zırhıyla yaygılaştırılarak  toplum  bir bütün olarak korku tüneline sokularak teslim alınır.

Bu tür hukuk, adalet ve insanlık dışı olaylar daha çok, iç savaş ve çatışmaların yaşandığı yerlerde görülür. Hukuk önünde çözülmek istenmeyen gözaltı, tutuklama ve soruşturmalar hukuk dışına çıkılarak kısa yoldan sonuçlandırılmasıdır yani şahsın suç ve cezasına bakılmaksızın potansiyel suçlu olarak değerlendirilip keyfiyetle ortadan kaldırılmasıdır.

Gözaltında kayıp hikâyeleri özelikle hukukun işlemediği diktatör yal rejimlerde sıklıkla baş vurulan mafiyatik yöntemlerden biridir.

1976-83 yılları arasında Arjantin’deki kirli savaş’ta 30 bini aşkın sivilin Arjantin contası tarafından kaybedilmesi bu alanda insanlığa karşı işlenen ağır insan hakları ihlali olarak hafızalardaki yerini almıştır. Arjantinli anneler ve aileler yıllarca çocuklarının ve yakınlarının akıbetini öğrenmek için direnmişlerdir.

Bezer durum yine doksanlı yıllarda Kürt coğrafyasında yaşanmış 17500 insanın faali meçhul infaz ve benzeri yönelimler sonucunda ortadan kaldırılmıştır. Bu dönem de kayıp edilen mağdurların yakınları gönümüzde C.tesi anneleri olarak çocuklarının, yakınlarının akıbetini öğrenmek, bu insanlık dışı katliamları unutturmamak,  benzeri hak ihlallerinin önündü kesmek için her cumartesi gönü İnsan hakları derneği ile birlikte yüzlerce haftayı geride bırakan çağrıda bulunmaktadır. Yeniden aynı acılarla buluşmamak için herkesin sesini daha gür çıkarması insan olmanın gereğidir. Aksi durumda sıranın bir gün hepimize geleceğini unutmamalıyız.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.