ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

Bir karanlık girdapta debelenip duruyoruz. Gözlerimiz kör, kulak sağır, yer demir gök bakır yuvarlanıyoruz bir dehlizin karanlığına.

Dersimiz uymak üzerineydi. Uyu uyu yat uyu. Havuzda biriken paralarla uyu.

Ayakkabı kutularını sorgularsın vatan haini olursun. Ya da bir paralel kenarın köşesinde açı ortası olarak tarihe geçersin.

Biz biz bizidik, biz Anadolu olduk. Yukarıdaki bize ak dedi biz de ak dedik. Yok yok karaymış dedi, biz de kara dedik. Yok, yok sarıymış dedi biz de sarı dedik. Akıl mı onu artık kullanmıyorduk.

Deniz Feneri davası dersindeydik. Fitil olup bir kandilde topluca yandık.

 

Onlar mı?

 

Barış dersin, dilini keserler. Canlı bomba olurlar patlarlar. Can bir yana, sen bir yana paramparça her meydanda Kobani’de bebelerin başı kesilmesin, insanlık, barbarlık karşısında ölmesin, Şengal’de Kürt kızları esir pazarlarında satılmasın, vahşet olmasın dersin. Surç’ta patlar abide olursun.

Barış koydum bütün çiçeklerin adını dersin, Atatürk hava meydanında can pazarında satılırsın.

Cemevi Camiinde namaz kılmak için 3 milyon mülteciyi kucağında bulursun. Bu namazı da ahrete havale edersin.

Halkın iradesi diye diye iç kanama geçirirsin, sonra % 49,5 oy alan adamı bir zarf içinde postalarsın.

Anayasayı tanımıyorum dersin. Siyasette taraf olursun. Sonra dersin ki bu anayasayı bana uydurun. Çünkü fiili bir durum var dersin.

Yolsuzluk dosyaları bir bir aklanıyorlar. Birilerinin şovrum hesapları vokur vokur su kaynatıyor. İşçi köylü, emekçi açlıktan ağzı kokuyor. Deveyi hamut ile yutanla beraber şükür duasına çıkıyorlar.

 Yolsuzluk var diyen hakim ve savcılar paralel iki doğruya bindirilerek kesişmemek üzere uzaya postaladılar. Yani yok hükmündeler.

Yolsuzluk ve teröre karşı çıkanı vatan hainliği ile suçluyorlar. Günün modası vatan haini olmak. Halbuki bu kavram milliyetçi bir kavramdı. Dinin vatanı yoktu. Din çok dilli, çok uluslu bir şeydi.Din Suudi Arabistan’dı,Kuveyt’ti,Pakistan’dı,Afganistan’dı,Libya’ydı.

Sahi bu siyasi İslamcıların vatan diye bir sorunları var mı? Varsa Dürrüzade Abdullah Efendiye ne derler. Kurtuluş savaşımızda bunlar İngilizlerle birleşip ayaklanmadılar mı? Vatana karşı savaş açmadılar mı? Şimdi de vatana sahip oldular, vatanın sahiplerini hainlikle suçluyorlar.

Dinin halifesi olacaklarmış. Onun reçetesi Mekke Şerifi Hüseyin’in elinde. Hele bir sorun Şerif Hüseyin sizi mi kabul etti, yoksa elin gavurunu mu?

Peki ya ana muhalefet bu arada ne yapıyor. Mezardaki ölü gibi susuyor. Sadece salıdan salıya bağırıyor. Kimse onu ciddiye almıyor. Genel başkan bir yana ama bir genel başkan yardımcılarını tanırım hayatında bir tek kitap okumamıştır. Hep helal haram demeden sömürü düzeninin bir çarkı olarak para kazanmak için mücadele etmiştir.

Ne diyelim Allah bunlara yürü kulum demiş. Bize de ölü kulum demiş.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.