15 Temmuz gecesi Türkiye tarihine kara bir leke olarak düşen çok çirkin ve faşist bir olay yaşadık. TSK içerisinde bir gurup asker darbe girişiminde bulundu ancak başarılı olamadan halkın çok ciddi anlamda desteği ile darbe girişimi püskürtüldü.
Yüz kırktan fazla insanımızın asker polisimizin öldüğü öldürüldüğü bu kara günde 1440 den fazla da insanımız yaralanmıştır.
Bu yapılan faşist düşüncenin eseri olarak ortaya konulan bir darbe girişimidir. Bu anlamda Tüm Türkiye Alevi siyle Sünni siyle Kürdü ile Türkü ile ve diğer vatandaşlarımızla bu faşist girişime karşı koymuş bütün illerde insanlarımız tankların topların önüne kendisini atmış ve darbe girişimini durdurmuş hatta geri püskürtmüşlerdir.
Mecliste gurubu bulunan ve bu güne kadar hiçbir ortak metne imza koymayan siyasi partiler bu girişim karşısında birleşmiş bütünleşmiş ve faşizme faşistlere dur demiştir.
15 Temmuz gecesinde olayların patlak vermesi meclisin kurşunlanması bombalanması bir çok yerlerde çatışmaların çıkması ile birlikte üst akılın halkı meydanlara çağırması sonucunda 81 ilde vatandaşlar Türkiye yi temsil eden al bayrakları alarak meydanlara koşmuş tepkilerini yüksek sesle dile getirirken zaman ve süreç ilerledikçe bu tepki hırçınlığa hatta bir askeri de aynı IŞİD örneklerinde olduğu gibi IŞİD üyelerine benzeyen kişiliksiz kimliksiz ucubeler tarafında başını kesecek kadar da çılgınlığa vahşete dönüşmüştür.
Tekrar söylüyorum darbeler girişim de olsa bu zalimlere karşı birleşmek tek ses olmak takdire şayan ancak kafa kesmeye başlamakta bir o kadar faşist anlayışın devamı olmaktır.
Malatya da aynı gece binlerce insan hükümet meydanında toplandı ve yapılan bu darbe girişimini kına dı doğru da yaptı. Ancak bir süre sonra önce kışla caddesinde ki bir bankaya ve kitap evine saldırıldı.
O sahneleri izlerken ben taaa 1978 yılına merhum Hamit fendoğlunun öldürülmesinden sonraki olayları anımsadım ve bir film şeriti halinde gözlerimin önünde geçti.
ve inanın korktum bu topluluk hepsi 15 ile 30 yaş arasında ki söz dinlemez laf anlamaz gençler olmaya ki yeni bir toplumsal hata yaparak tüm Malatya da bu tür cam çerçeve kırarak yağma hareketi yaparlar diyerek gerçekten korktum.
Neticede Malatya esnafı halının sağduyulu insanları bunları sezmiş olacak ki çok büyük bölümü o gün yani 16 Temmuzda kepenklerini açmadılar.
Buna rağmen o bir avuç kendinden olmayan sadece provokasyon yaratmak Malatya’nın ve ülkemizin huzurunu bozan bozmak isteyen bir gurup konvoy oluşturarak daha çok alevi solcu sosyal demokrat vatandaşlarımızın ikamet ettiği paşa köşkü mahallesi İsmet paşa caddesinde tur atarak tahrik edici ve tehdit edici sloganlar atarak tur atıyorlar ve bunlara dur diyecek bir güvenlik gücü ortada yok.
Tekrar başa dönersek 15 Temmuzda yapılmak istenen darbe girişimi faşizmdir bizde bunu şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Darbelerin hiçbir meşru yönü olmaz olamaz. En kötü demokrasi ki şu an ki AKP iktidarı döneminde yaşadığımız sözde demokrasi bile en büyük darbeden de darbe girişiminde bulunanların anlayışından da iyidir doğrudur. Her türlü darbeyi de terörü de şiddetle nefretle kınıyorum. Ancak bu tür olaylara tepki göstermeyi bahane ederek provokasyon yaratan bulanık suda balık avlamaya çalışan provokatörleri de şiddetle ve nefretle kınıyorum.
Bu ülke hepimizin bu topraklarda yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınındır hiç kimse kendini ayrıcalıklı görmesin görmemelidir. Bu vatan bizim hepimizin
Kahrolsun faşizm yaşasın demokrasi İbrahim GÖÇMEN