Yalakalık ve yağcılık, yalancılık kendisine saygısını kaybetmiş insanların kendi çıkarları uğruna başkalarına gereksiz ya da hak etmediği iltifatlarda bulunmasıdır. Bazen de iftiralarda bulunarak çıkar menfaati için karalamaktır.. Kısaca dalkavukluktur... Onun bunun çocukları bile bu yalaka ve yağcılardan yalancı üçkâğıtçı sahtekârlardan daha üstündür diye düşünüyorum
Yalakalık deyip geçmeyin. Bu bir sanattır.
Yalakanın iyisi, efendisi ağası para ile besleyeni ya da önüne kemik atanın os……duğunda derin bir nefes alandır derler.
Akıl sahibi olmak başlı başına büyük bir meziyettir ancak baktığımızda yeryüzü akıl fukaraları bakımında zengindir doludur. l
Yağcılık yalakalık yalancılık Herkesin yapabileceği, öğrenebileceği bir şey de değildir.Bu işler başlı başına bir sanattır herkes de bu sanatı kolay kolay yapamaz yapanlarda hiç bırakmaz. Çok azda olsa genetik olduğu söylenir ancak şöyle bir 30 - 40 yıl geriye dönüp bakıyorum o zaman parmakla sayacak kadar azlar ama şimdi alabildiğine artmış görünüyor.
Bu sanat sahibinin sırtı yere gelmez. Kişiyi basamakların en yükseğinde tutar. İnsanlığın var oluşundan beri müşterisi vardır. Petrol gibidir ya da ambalajlı içerisi kıymetli metalarla dolu hediye paketi gibidir, alıcısını sevindirir.
Ama yine de Allah kimseyi bu sanat erbabının yanına yöresine yakınına yaklaştırmasın düşürmesin.
Kimileri bu durumu “nokta kadar menfaatler için virgül gibi eğilenlerin durumu” diye de tabir eder. Bazıları için yalakalık bir yaşam biçimi olmuştur.
Onlar yalakalık yaptıklarının farkında bile değildir.
Onların kanına işlemiştir yalakalık yapmak.
Büyük ihtimalle bu, onların genlerinden geliyor olsa gerek.
Ya yalakalıktan hoşlananlara ne demeli? Dolayısıyla meslek edinmiş kişilere ne demeli?
Onlarda makamı mevkii ne olursa olsun, bence aslında çok uyanık kimselerdir ki O yalakalardan sonuna kadar yararlanıp kullanırlar.
Ve onlara ufak tefek menfaatler sağlarlar. Kısaca her iki taraf içinde utanç verici bir durumdur bu.
Yağcı, yağdanlık, dalkavuk, şakşakçı, şaklabanlık, kemik yalayıcılık, yalpaklık, huluskarlık, omurgasızlık, yanar dönerlik, yavşaklık v.s. Uzayıp giden bir çeşitlilik vardır, Türkçedeki yalakalık literatüründe.
Yalakalığın ırkı, dini, dili ya da mezhebi yoktur.
Eskiden yaşayan kralın biri patlıcanı çok severmiş. Patlıcandan her bahsettiğinde, Soytarısı iç geçirir Kralı tasdik edermiş. Kral; ‘Patlıcan dolma gerçekten mükemmel bir yemek’ diye konuşsa, Soytarı atılır ‘evet patlıcan dolmanın üzerine yemek tanımam’ dermiş. Kral patlıcan musakkadan bahsetse ‘ah var mı patlıcan musakka gibi bir yemek’’ diye söze başlarmış. Kral ‘ üç öğün patlıcan kızartma olsa yerim’ dediğinde, ‘bir ömür patlıcan kızartma yiyebilirim’’ dermiş.
Zaman geçtikçe Kral patlıcandan bıkmış nefret eder olmuş. ‘Bu patlıcan yemeğini nasıl yerler bilmem. Böyle tiksindirici bir yemek daha olamaz’ demiş.
Soytarı ‘Haklısınız Kralım millette ne mide var. Aslında tüm patlıcan yemeklerini yasaklamak lazım’ demiş. Soytarının daha önceki söylediklerini bilen bir kişi ‘Yahu! Daha düne kadar sen değimliydin patlıcan yemeğini öve öve göklere çıkaran?’ diye sorduğunda Soytarı atılmış. ‘Ben Kralın Soytarısıyım patlıcanın değil.’diyerek yalakalığını tescil eder.
Bu gün yaşamımız içerisinde bunları her dakika görmek mümkün. Tabi doğru ve düzgün yalaka yağcı yalancı olmayan hiç kimse yokmu haşa öyle insanlarda tanıyorum ki eli öpülesi insanlar ancak her geçen gün onların nesli azalıyor tükenmeye doğru gidiyor.
Yalakalık üzerine bir derleme yapmak istedim bugün. Bilin bakalım kimi tarif ettim? Aslında etrafımızda o kadar yalaka var ki, bu şablon tümüne uyar.
Piyasada o kadar var ki hangi birine bu şablonu giydireyim.
Şöyle bir etrafınıza bakın emeksiz para kitapsız bilgi sahibi olanları özellikle mesleğimiz içerisinde ve her meslekte bu şablona uyacak çok yalaka yağcı var ve bulunur. Şimdi ben yarası olan gocunur diyeceğim ama o yarası olanlar var ya söz konuşmaya gelince yine yalakalık haklarını sonuna kadar kullanarak en doğru en dürüst adam olduklarını bile yalakalık çerçevesinde yağcılık anlatımları ile anlatırlar..ve üstlerine hiç bir şey kondurmazlar ama ne yaparsa yapsınlar kara leke alınlarına yapışmış çıkması mümkün değil.
Ancak bu tür yalaka yağcı şerefsizler her ne hikmetse günümüzde saygın saygı değer muamelesini de yine yağcı yalakalarda görüyor o zaman da kendilerini af edersiniz ama bir b..k zannediyorlar.
Bütün bunlara rağmen bu yağcı ve yalakalar ve şırıl şırıl üstünde yağ akan yağcılar mesleklerinden elde ettikleri para ya da makam mevki ya da her ikisini elde edenler insanlar tarafında içlerinden gelerekten olmasa da toplumsal dernek cemiyet gibi kurum ve kuruluşlarda yer alabiliyor hatta üst düzey yönetici bile oluyor olabiliyorlar yalan yanlış sözlerle insanları kandırabiliyorlar.
Bu tiplemeler verdikleri hiçbir sözü hiçbir kararı yerine getirmiyor çünkü hayatı yalan yalaka ve yağcılıkla örülmüş insanlar bunların doğru söylemediği yalakalık ve yağcılıkla bir takım maddi konular elde ettikleri mutlaka bir gün ortaya çıkıyor ama tabii iş işten geçiyor..
Düşünün ki birileri atıyorum 15 yirmi yıl önce elektrik parasını su parasını sigara parasını bulamazken şimdi aldığı asgari ücret ya da fazlası maaşla ya da geliri ile nasıl oluyorsa yazlık kışlık ev beğenmiyor çok pahalı arabaları her yıl değiştiriyorlar aklımız ermiyor velhasıl ortalık dolmuş taşıyor
Bir zamanlar bir ülkede idamlık bir şahıs varmış. Bu şahsın İdam edilme günü gelmiş ve bir gün önceden gidip son sözün ya da isteğin var mı demişler (İdam olanlara bu soru sorulur ve istek yerine mutlaka getirilir derler.)Adam evet bana bir af edersiniz Or…bu bulun demiş. Mecburan gitmiş bir tane bulmuş almış gelmişler. İdam mahkumu bunun yüzüne şöyle bir bakmış ve arkasını dönmüş yatmış. Sabah ğidam mangası gelmiş ve o kadına sormuşlar “ ne oldu ne yaptı? “ diye kadın hiiç gözüme yüzüme baktı ve döndü yattı diyince adama sormuşlar neden hem istedin hem de sırtını dönüp yattın diyince adam kalkmış “ Bu Dünya da o kadar Or… bu çocuğu yağcı yalaka yalancı var ki bir tane daha olsun istemedim demiş. Evet, doğru söze hacı baba ne desin. Gerçekten tespit hele hele de 12 Eylülün ürünleri ya da o zaman 15 – 20 yaşında olanlar bu mantık ve sistem ile büyüdükleri için bazıları bu sisteme entegre oldular ve çoğalarak buralara geldiler.
Diliyorum temenni ediyorum insanlarımız sağında solunda yanında karşısında ki yağcı yalaka yalancı insanları erken görür tanır ve onlara layık oldukları dersi yüzlerine karşı verir
Yine de O yalakalar bizden uzak dursun. Her ne kadar bulaşıcı olmasa da, bizi de yanlarında görenler “yalaka” sanabilir çünkü gerçekten bunlar virüs gibiler…
Gölge etmesinler uzak kalsınlar başka ihsan istemez…
