ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

Ortadoğu bölgesi bir yanardağ volkanı gibi kaynıyor. İnsanlar bu bölgede çok ucuz ölüyor. Batıda bir insan öldürüldüğü zaman yer yerinde oynuyor. Müslüman Ortadoğu coğrafyasında günde yüzlerce insanın ölmesi, yüzlercesinin doğduğu topraklardan sürülmesinin, haber değeri bile olmuyor.

 

Suriye bir insanlık dramı yaşanıyor. Suriye’de hangi örgüt kimi temsil ediyor bilinmiyor.

 

Bizim geleneksel dış politikamız olan ”Yurtta Sulh; cihanda sulh” politikası terk edildikten sonra Türkiye de Ortadoğu bataklığına her gün biraz daha batıyor.

 

Suriye’nin işgali hiç beklenmedik bir PYD sorunu yarattı.

Suriye sorunu, bir IŞID yarattı.

Suriye sorunu, sınırımızı güvensiz bir hale getirdi.

Suriye sorunu, dünyanın iki süper gücü olan ABD ile Rusya’yı karşı karşıya getirdi.

Suriye sorunu, Suudi Arabistan ve Katar öncülüğünde orta doğu da siyaseti mezhepleştirdi.

Kafa kesen, cariye pazarı kuran SELEFİ anlayışı İslam’ı derinde zedeledi.

 

Ortadoğu mezhepler temelinde ortadan ikiye bölündü.

Suriye’deki terörün başka bir versiyonu, Türkiye’de harekete geçti.

Sonunda Fırat Kalkanı hareketi ile sınırımız IŞID’ dan temizlemek amacıyla bir hareket başlatıldı.Sonu nereye varır kimse bilmiyor.

İşte cumhuriyet bütün bunları gördüğü için orta doğuda uzak durma politikasını uyguladı. İşte bunun içindir ki “Yurtta sulh; cihanda sulh.” politikaları sayesinde 90 yıldır huzurlu bir dış politika izlendi.

Şimdi Osmanlı olma anlayışı ile insanlar kandırılıyor. Osmanlı olmanın orta çağı kapandığını herkes bilir. Yine herkes bilir  ki kapitalist çağda kuralları emperyalistler belirlerler.

 

BAŞİKA ÜLKEMİZ İÇİN BİR TUZAK MI?

 

Başika’’da bir miktar asker barındırıyoruz. Bu askerlerin orada olmasını IRAK devleti istemiyor. Irak parlamentosu da Türk askerlerini işgalci güç olarak tanımladı. Bununla da yetinmedi konuyu Birleşmiş Milletlere taşıdı.Bu koroya ABD nin bu bölgedeki askeri güçleri de katıldılar.

Bütün bu hengâmenin nedeni MUSUL’ un IŞID’ dan arandırılması sürecinde Türkleri dışarıda tutmak.

Türkiye ise BAŞİKA’DA çıkmayacağını söylemekte. Irak hükümeti ve bölgedeki Şii milisler ise Türkleri düşman görmekteler. ABD Devleti ise Irak hükümetini desteklemekte. Sonuçta ne olur şimdide kestirmek güç. Başika bir tuzak olması hiç de uzak bir ihtimal değil.

Çünkü MUSUL üzerinde bölgede bir mezhep savaşı planlanmaktadır.Ortada doğuda siyaseti belirleyen yegane güç ,çağdışı bir anlayış olan mezhepçiliktir.

 

MEZHEPÇİ POLİTKALAR VE ORTADOĞU

 

Ortadoğu’nun Müslüman halkının kültürel seviyesi siyaset yapmak için yeterli değildir. Onun içindir ki bu bölgede sosyalist, liberal,ulusalcı,komünist,sağcı,solcu düşünme geleneği yoktur.İnsanlar doğdukları aile ve küme içinde yer alır.Ya Şii’dir,ya Sünni’dir,ya tarikatına bağlıdır.Ya da aşiretine bağlıdır.Temel belirleyici olan anlayış,mezhebidir.Mezhepçilik anlayışı insanlar arasında potansiyel bir düşmanlık yaratır.

Bugün emperyalizm bunu çok iyi bildiği için bu anlayışı sonuna kadar kullanıyorlar. Emperyalistler Suriye’de Sünni, Irakta Şii, Suudi Arabistan’da Vahabi olabiliyorlar. Olan bölgenin cehaletle boğuşan yoksul mezhepçi halkına oluyor.

 Ortadoğu toprakları kıraçtır, çöldür. Bu topraklarda aydın yerine şeyh, derviş ve krallar yetişiyor. Bu acıklı süreç aydınlanma sürecine dek devam edeceğe benziyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.