İnsanı insan yapan unsurlara sahip olmak için çaba sarf etmek genel olarak sonradan edinilen özelliklerdir.
Dünya da bir tek eşitlik vardır o da bütün İnsanlar çıplak doğar hayata gözlerini açar.
Ondan sonrası ailenin durumuna göre değişir.
İnsanlara aile, okul, çevre ve dolayısıyla hayatın kendisi öğreticidir;
İnsan hayatın içerisinde gördüğü okuduğu yaşadığı olayları okudukları ile karşılaştırarak verilenleri süzgeçten geçirir ve kapasitesine göre aldıklarını kendisinde barındırır. iyi bir eğitim almışsa iyi bir çevrede ve demokrat bir ortam da yetişmişse demokrat ve demokrasiden yana insan haklarından yana olur. Yani insan doğduktan sonra özellikle ailesinin yaşam tarzı ile kendi yaşam tarzını da belirler ve üç aşağı beş yukarı aynı paralel de yetişir.
Bana benim ailem annem babam akrabalarım her zaman karsımda ki insani, önce insan olarak gör o nedenle de sev diye öğrettiler. Din, Irk, mezhep ayrımı yapma dediler. Küfürlerinizde, anlamını bile o an göz ardı ettiğiniz her türlü inançta ve etnisite de okulda askerde mahallemde arkadaşlarım oldu. Ben arkadaşlarımı dostlarımı ırkı ve mezhebi için sevmedim. Ben onların güzel yüreklerini sevdim. Beyinlerini kalplerini tanıyarak kişiliklerini sevdim kimliklerini sonradan öğrendim tabii ki bunların arasında en çok da en çok İnsan olanı olanları sevdim.
Zor günde bana kavuşanı yoldaşı sevdim. Ağlarken beni güldüreni sevdim, acıma ortak olup sessizce yanım da oturup beni dinleyeni sevdim.
Mutlu anlarımda benden iki kat daha mutlu olan insani sevdim.
Sevincime sevinç katan insani sevdim
Bütün bu olumlu olaylar beni mutlu ediyor yaşamıma zevk katıyor.
Birde bana tiksinti veren hayatımı olumsuz yönde etkileyen ve insanlığımda utandıran olaylar var ki inanın kahrediyor beni.
Örneğin son yıllarda almış başını giden kadın cinayetleri çocuk istismarları.
Son üç beş ayın şerefsizliklerini sıralayacak olursak;
Bilindiği üzere belli din ağırlıklı eğitim verdiği söylenen bir vakıfta onlarca çocuğa hocaları ya da vakfın yöneticileri tarafında tecavüz edildiği açıklandı bunu duyan aileden sorumlu devlet bakanı bir seferde bir şey olmaz dedi.
Bilmem nerede dokuz aylık yanlış okumadınız 9 aylık bebeğe tecavüz edildi ve o çocuk öldü.
Daha dün Manisa da bir canavar ruhlu adi şerefsiz yaratık 3,5 yaşında ki çocuğa tecavüz ediyor ve boğarak öldürdükten sonra gömüyor.
Bu örnekleri çoğaltabilir şerefsizlikleri şerefsizler listesini çoğaltabiliriz.
Ben bu insan kılığında ki haysiyetsiz şerefsiz olayları yapanları şiddetle ve nefretle kınıyor lanetliyorum ve bunlarla aynı havayı teneffüs etmekten aynı güneşin ayın altında olmaktan utanç duyuyor tiksiniyorum.
Tabii bunların büyük çoğunluğu özellikle din istismarından meydana geliyor
Neden? Diyecek olursak…
En başta gericileştirilen yozlaştırılan bir eğitim sisteminin yansımalarıdır bunlar..
Bir ülkeye en büyük düşmanlık eğitim sistemini bozmaktır
Başata bu ülkenin diyanet işleri başkanı olmak üzere en üst kademede din görevlileri kızına bile şehvet duyan anasının diz kapağında aşağı görünmesinde heyecanlanan 6 yaşında kızlarla evlenmeyi mubah gören alçakça açıklamalar yaparlarsa olacağı budur. Ne ekersen onu biçersin.
Bunların yanında ülkede çok uzun yıllardır çatışma var ve evlatlarımız birbirini öldürüyor
Ben insanları Türk Kürt alevi Sünni Çerkez laz vs demeden ayrımı yapmadan sevdim.
Bu ülkede yıllardır bir kirli savaş sürmekte. Bu kirli savaş ülkemize Türkiye’mize gerçekten maddi manevi çok büyük zarar vermekte. En az 35 40 yıldır devam eden bu kirli çatışmada yüz milyar dolarlar heba olurken onları bir kenara bırakalım her gün halen bu gün onlarca gencimiz askerimiz polisimiz sivil vatandaşlarımız ölüyor öldürülüyor.
Asker öldü, gerilla öldü, sağcı öldü, solcu öldü çocuk öldü, yaslı öldü... Ve daha ne kadar ölmeye devam edilecek belli değil
Ben bu haksız anlamsız bir şekilde öldürülenlere ölümlere bakınca INSAN öldü dedim, ayrı görmedim cenazeleri.
Bir gerillanın cesedi yerde panzerin arkasından sürüklenince benim bedenim mis gibi his ettim.
Bir askerin ölüm haberini aldığımda, kendimi annesinin kardeşinin babasının en yakınının yerine koyup tüylerim diken diken olup öyle acı çektim çekiyorum ve bu katliam bu ölümler bir an önce dursun durdurulsun istiyorum
Evde her yenmemiş yemeğin çöpe döküldüğü zaman ülkemizde ve özellikle doğu güney doğu da Afrika’da orta doğuda çöpten yemek toplayan çocukları ve kadınları düşündükçe lanet okuyorum ve kendimden utanıyorum.
Gençliğimde Çocuklarım şimdi eşim ve ben her ayakkabı almak istediğimizde, evde 20 çeşit ayakkabı olduğunu hatırlattığımda, yırtık çorap ve terlik ile buz gibi havada, bir çocuğun okula gidisini düşündükçe bir İNSAN olarak utanıyorum.
Ülkemizde açlık sınırının en alt tabakaya vardığı bu zamanda 5 – 6 kez umrelere gidenleri düşündükçe hayatı daha fazla düşünmeye başlıyorum
Kendi dilini rahatlıkça her yerde konuşamamanın acısını hep çeken insanları düşündükçe üzülüyorum.
Barış diyen eşitlik, eşit yurttaşlık için demokrasi ve insan hakları için yürüyen insanları copla tomalarla, tazyikli su ile velhasıl her türlü zorla durdurdunuz ama dinci şeriatçı ülkeyi karanlıklara gömmek isteyen gerici ırkçı kafa tasçı örümcek kafalılara ses çıkarmadınız ve insanlığı öldürdünüz
Dün yine Sırf HDP nin düzenlediği bir basın açıklamasını engellediniz.
Diyarbakır büyükşehir belediye eş başkanlarının göz altına alınması ile zaten Türkiye de var olan kaos çok fazlasıyla arttı ve insanlarımız artık bu durumlarda rahatsız olmaya başladılar tedirgin olmaya başladılar.
Hep milli iradeden dem vururuz ancak yönetim ve iktidar olarak kendi dışımızda ki milli iradeye saygı göstermeyiz.
Halkın oyları ile hem de en yüksek düzeyde oy alarak yerel yönetimleri kazananlar ne yazık ki bu gün itibarı ile çok büyük bölümü görevden alınmış ve yerlerine kayyum atanmış durumda.
Orta doğunun ateş parçası olduğu ve bir büyük ateş parçasının da Türkiye ye doğru ilerlediği şu günlerde ülkede birliği bütünlüğü 15 Temmuz faşist harekete karşı birleş ildiği gibi birleşmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde nedir bu şiddet? Nedir bu baskı? Nedir bu?
Tam bir sindirme. Tam bir asimilasyon anlamak mümkün değil. Amaç yıldırmak kaldırmak göçe zorlayarak dağıtmaktan başka bir şey değil.
Ne oluyor arkadaş Bu kadar mı korkuyorsunuz BARIS tan.
Bu kadar mı korkuyorsunuz bütün halkların bu topraklarda bu bayrak altında Eşit yurttaş olarak yaşamasından.
Bu kadar mı korkuyorsunuz bütün halkların insan gibi yaşamasından.
Ben buradan birkaç örnek vererek vicdanlı vicdansız vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum Vicdaniniz, eğer Cizre de katledilen sivil bebeklere yanmıyorsa;
Buzdolabında saklanan 12 yasındaki kız çocuğuna yanmıyorsa,
Yaşlı bir dedenin ""ekmek ""almak için çıktığı sokakta kafasından vuruluyorsa ve sen bur da sirf bu olaylar güneydoğuda yaşanıyor bana ne bana değmeyen yılan bin yaşasın diye, sessiz kalıyorsan insanlıktan bahsede bilir miyiz? bahsedemeyiz
Bir insan cesedinin panzerin arkasından sürükleyen ve bundan zevk alan yaratıklar var bu ülkede.....
Ben asker cenazelerini omuzlarında taşıyan Kürt insanlarını gördüm.
Ben SOMA da katledilen madem isçileri için sokağa düsen halkı gördüm.
Ben Hopa da sel felaketinin ardından doğudan giden destek için yardımları gördüm.
Ben halen tartışılan ancak gerçekleşseydi gerçekten Türkiye yi kana bulayacak olan 15 Temmuz faşist darbesine karşı bütün yurtta ülkemizin bir zarar görmemesi için bir kenetlenme olduğunu gördüm
Ancak halen bu katliamlar gözaltılar milli iradeyi yok saymalar bütün hızıyla devem ediyor.
İşte bunlar da ülkesini bir bütün olarak ay yıldızlı bayrağını çok seven tüm halkları ile birlikte tüm inançlarda ki insanlarla birlikte çok seven uğrunda her dakika ölmeye hazır olan biri olarak bunlardan da sıkıldım usandım ve bir an önce barışın kardeşliğin inşa edilmesini istiyorum. Çünkü hepimiz insan olmak insan haklarına saygılı olmak zorundayız
Kısaca ben bu ülkede iktidar ve bizi yönetip yönlendirdiğini sanan siyasetçiler olmasa bu ülkede kurt ile kuzu yan yana gezecek ancak bizi bölüp parçalayarak iktidarda kalmak isteyen oda yetmez “ başkanlık “ isteyerek daha da baskı ve karanlıklarla dolu bir Türkiye yaratmak isteyenler buna müsaade etmiyor
Bu ülkede insanları dil din mezhep ve etnisite ayrımcılığı hep olmuştur ancak son 15 yıldır da haddinden fazla olmuştur!!!
Dinimizin gereği inancımızın bize gösterdiği aydınlık yolda biz kıblemize İnsanı koymalıyız.
Dünyada en kutsal canlı varlık insandır.
İnsanı İnsan olduğu için ve bu kutsallığından dolayı sevmeliyiz.
Dili, Dini, Irkı, Cinsi, rengi, Mezhebi ne olursa olsun o önce insandır.
O na insan olduğu için gereken değeri kıymeti vermek gerekir.
Alevi olmayıp; Hasret Gültekin’e…
Kürt olmayıp; Ahmet Kayaya
Laz olmayıp; Kazım koyuncuya
Ermeni olmayıp, Hrant Dinke
Ateist olmayıp, Aziz Nesine
Sahiplenen herkese selam olsun
Kin ve nefret başkalarının “ İNSANLIK BİZİM OLSUN “