ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

Türkiye son derece karmaşık bir sürece girdi. 6-7 Ekim olaylarından sonra, toplum tamamen ayrıştı. Türkiye artık bir Ortadoğu ülkesi.

AKP hükümeti, Sünni çoğunluğu elinde tutabilmesi için toplumu gerdikçe gerdi. Alevileri, solcuları ve Kemalistleri darbeci ve sakıncalı gördü. Kürtlere ise olmayan bir süreç sürükledi. Kobane ‘de taraf oldu ve onlara uygulanacak olan soykırıma sesiz kaldı.

Komşuların tamamı ile düşman oldu. Komşularının iç işine karışarak, komşu devletlerin parçalanmasına göz yumdu. Komşu devletlerin parçalanması sonucu dünyanın en tehlikeli örgütü IŞID doğdu ve onunla komşu oldu.

Aktif dış politika adı altında ülke, Ortadoğu bataklığına batırıldı. Birileri bunlara siz orta doğunun lideri olacaksınız dedi. İsrail karşıtı Şii rejimlerin yıkılacağı sözü verildi. Siz de Ortadoğu Sünnilerinin lideri olacaksınız dendi. Ava giderken kendileri avlandı.

Suriye ve Irak çatışmaların odağı haline geldi. Türkiye halen buralarda rejim değişikliği olacak ve Sünni yönetimler iktidara gelecek beklentisine girdi. Kendisi de dünya lideri olacaktı. Olmadı ve de olmayacak. Çünkü dünyayı hep emperyalistler yönettiler. Üçüncü dünya ülkeleri sadece piyondular. Bunu fark edecek birikim AKP de yoktu. Ülkesini böylece tehlikeye soktu.

Gelinen noktada tehlikeli bir sürece girildiği görülmekte.

Orta doğuda sınırlar yeniden çizilmekte. İdeolojiler yerine mezhepler ve ulusal güçler çatışmakta. Savaşlar her gün biraz daha genişlemekte. Bize bir şey olmaz anlayışı artık tabanda tedirginlik yaratmakta.

 

Ülkeleri böyle dönemlerde aklı öne çıkaran anlayışlar kurtarır. Maceracı ve günü birlik politikalar ülkeleri tarihin derinliklerine gömerler. Türkiye’nin geldiği süreci şöyle bir göz atalım:

 

1-Kobane düştü düşüyor, PYD=IŞID anlayışı Kürtlerde kırılmaya neden oldu. Kelle kesen ve Kürt kadınlarını pazarlayan anlayışa karşı Kürtlerde aşırı öfke birikti.

 

2-6-7 Ekim olaylarında göstericilere ateş açan sivil unsurların yakalanmaması Kürtlerde bir tedirginlik yarattı.

 

3-Alevileri meydanlarda yuhalatan, Alevilerin ibadethanelerini bile tanımayan, Zorunlu din derslerini AHİM kararına rağmen uygulamada ısrar eden, Alevi karşıt bir politika izleyen, AKP hükümeti Kürtler gibi Alevileri de yeteri kadar gerdi.

 

4-Suriye ve Irak’ta Şii karşıtı ve Sünni politikada yalnız kaldı. Yakın müttefiki olan Suudi Arabistan, Katar, Mısır kendisini yalnız bıraktı.

 

5-ABD, Suriye’de Esat’ı devirmekten vaz geçti. Çünkü Esat’ta boşalan boşluğu IŞID dolduruyordu. AKP hükümeti bunu anlamadı ve Esat’ta ısrarcı oldu.

 

6-Kobane’ye ABD nin ısrarına rağmen bir koridor açmadı. ABD ise Türkiye’yi baypas ederek havadan yardım gönderdi ve AKP Türkiye’sinin en büyük desteği olan ABD ‘yi kaybetti.

 

7-Irak ve Suriye’deki çatışan güçlerden birine taraf olan AKP hükümeti, aynı din, ırk ve mezheplerin kendi ülkesinde de mevcut olduğunu düşünmedi.

 

8-Geldiğimiz süreç bizi buraya getirdi. Türkiye Suriyeleşti. Mezhepçi politikalar dışarıda iflas etti. İçeride ise toplumu gerdi. Toplum faşizan, baskıcı yasalarla susturulmaya çalışılıyor.

 

9-Toplumun birlik ve beraberliği için panzehir demokrasidir. Demokrasinin de olmazsa olmazı LAİKLİKTİR. ABD deki laiklik anlayış aynen benimsenmelidir. Yoksa Türkiye yavaş yavaş Suriyelileşiyor, Iraklılaşıyor. Irak’ta, Suriye’de, Balkanlarda, Kafkaslarda hiçbir din, hiçbir ırk, hiçbir mezhep çatışmalarda hiçbir şey kazanmadı. Tersine herkes kaybetti.

 

Kanımca şimdi dünya 3. Paylaşım sürecine girdi. Emperyalistler geri bıraktırılmış ülkelerde sınırları yeniden belirlemeye çalışıyorlar.

 

Bu ateş bizi sarmadan, mezhepçi ve Irkçı politikalardan hemen vaz geçilmeli. Toplumsal barış sağlanmalı. Yara almadan bu süreç demokrasi içinde atlatılmalı.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.