ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

Toplumları birileri hızla ötekileştiriyor. Ötekileşen toplumlar, daha sonra çatıştırılarak imha ediliyor.

İstanbul’un göbeğinde bombalar patlatılıyor ve 44 cana kıyılıyor. Toplum etnik temelde ayrıştırılarak çatıştırılmaya çalışılıyor. Toplum ayrışmıyor, tam tersine birbirine kenetleniyor. Gün birlik ve dayanışma günü diyor.

Libyalılar birbirini ötekileştirdi de ne oldu?  Suriyeliler birbirini ötekileştirdi, peki kim kazandı? Irak birbirini ötekileştirdi de geriye ne kaldı? Mısır toplumunu ötekileştirdi de ne oldu.?

Görünen köy kılavuz istemiyor. İşte Suriye, İşte Irak, İşte Libya, İşte mısır.

Başka kılavuza gerek var mı?

İlahların bu bölge üzerinde hesapları var. Bu hesap derin bir hesaptır. Bu hesapta ayrıştırma ve çatışma var.

Bu toplum birbiriyle kenetleşmek zorunda.

Bu geminin içinde hepimiz yolcuyuz.

Eğer birileri bu gemiyi batırırsa kurtulanımız olmayacak.

Tıpkı görünen köyde olduğu gibi.

Etrafımız ateş çemberine döndü. Etrafımız yanıyor. Bütün Müslümanlar birbirlerini kırıyorlar. Müslümanlar hızla ölüyorlar.

Müslümanlar birbirlerini öteliyorlar.

 Müslümanlar artık ayrışıyorlar.

Müslüman olan komşularımızın evinde yangın varsa, bu yangın bizi de bulacak.

 Bundan kaçış yok.

Komşularımızın evindeki yangın er geç bize sıçrayacak.

Arap baharı dediler, bahar olmadı kış oldu. Zemheri ayına benzedi. Don oldu ve ekinler dondu. Mısır yandı. Libya yandı. Suriye yandı. Irak yandı. Yemen yandı.

Şimdi sıra Türkiye’de mi?

Libya devleti, Kaddafi ile birlikte ilahlar tarafında öldürüldü ve petrolüne el konuldu.

Demokrasi getireceğiz dediler Peki Libya’ya demokrasi geldi mi?

Peki, Libya diye bir devlet kaldı mı?

Irak, Saddam Hüseyin ile beraber öldürüldü.

Irak’a demokrasi getireceğiz dediler,

Altında faşizm çıktı.

Suriye lideri Beşer Esat için diktatör dediler, demokrasi getireceğiz dediler.

Suriye devleti paramparça oldu.

Her parçası sorun oldu.

Suriye öldü.

Suriye öldürülürken bir de bataklık yaratıldı.

Bu bataklık hızla mikrop üretiyorlar. Suriye’de üreyen her mikrop ülkemizden can alıyor.

Suriye’deki ilahların kapışması topluma, din, ırk ve mezhep olarak yansıtılıyor.

 İşte bu dincilik, mezhepçilik, ırkçılık yapan ilahların, ne dini vardı, ne mezhebi vardı, ne de ırkları vardı.

Bunlar din, mezhep ve ırk temelindeki taşeronlara sadece vekâlet vermişlerdi ve verilen görevi yapıyorlardı.

Ülkemiz bir bilinmeze doğru hızla yol alıyor. Atatürk’ün ülkesi hızla bir sürece doğru sürükleniyor.

 Gün birlik günü.

Gün dayanışma günü.

Gün komşunun durumunda ders çıkarma günü. Başka kılavuza gerek var mı?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.