Moskova’da, Türkiye, İran ve Rusya, Beşer Esat’ın iktidarının devamında yana anlaştılar.
Bu üçlü, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda da anlaştılar.
Bu üçlü Suriye’nin sekiler kalması açısından da anlaştılar.
Bu üçlü, Batı tarafında silahlandırılan cihatçı guruplarla mücadele etmekten yana da anlaştılar
Bu üçlü, Ortadoğu topraklarının batı tarafında yeniden yapılandırılmasına müsaade etmeyecekleri konusunda da anlaştıklarını beyan ettiler.
Bu görüşmelerden önce Ankara’nın Rus Büyük Elçisi Sayın Andrey Karlov’u öldürdüler, ama görüşmelerin yapılmasını engelleyemediler.
Böylece Suriye’nin batı emperyalistleri tarafından bölünmesine karşı çıktılar. Batı ilk defa orta doğunun yeniden yapılanmasının dışında bırakıldı.
Türkiye 2011 yılından bu yana uyguladığı yanlış politikadan geri döndü. Doğru olanı buydu, bunu da yaptı.
Türkiye 2011 yılında batı tarafında kandırıldı mı bilmiyorum. Ama hep yanlış yaptıve ülkemizi de bir çıkmaza soktu.
2011 yılında Türkiye, batının dolduruşuna geldi ve Arap Baharı fırtınasına yakalandı.
Arap Baharı aslında kış idi, ama Türkiye bunu ancak 2016 nın aralığında fark etti.
Arap Baharı meyvesini vermedi, mevcut olanı çürüttü.
Tunus’ta başladı ama Tunus ılımlı İslam olamadı, tekrar laikliğe dönüş yaptı.
Mısır’da, Mursi tutunamadı, Sisi tarafında devrildi.
Suriye’de, Esat devrilmedi ve batı emperyalizmine karşı direndi.
Türkiye, İsrail politikasında çark etti.
Türkiye, Rusya ile yaşanan uçak krizinde sağ selim geri döndü.
Türkiye tehlikenin farkına vardı mı?
Türkiye, Suriye bölünürse bu bölünmenin kendisine de yansıyacağını nihayet anladı.
Türkiye, Suriye’deki terörün kendisine de yansıyacağını sonunda anladı.
Türkiye, teröristten dost olamayacağını anladı.
Türkiye, Suriye’den sonra sıranın kendisine geleceğini de anladı.
Bu ülkenin kurtuluşu milli birlikten geçiyor.
15 Temmuz darbesinin başarısız olmasının nedeni, kitle tabanının yeterli olmamasıydı.
Ama bu tehlikenin halen devam ettiği söylenmekte ve Sayın Cumhurbaşkanı Milli Seferberlikte, yani milli birlikten bahsetmekte.
Milli birlik gökte zembille inmez.
Peki, ne yapmalı?
Rize’de Atatürk heykeline yapılan rezalet derhal önlenmeli ve heykel eski yerine tekrar dikilmeli.
Heykel düşmanlığı adı altında toplumu bölen bu bölücü anlayış derhal yargılanmalı.
Toplumdaki farklılıklar kaşınılmamalı. Toplumdaki farklılıklar zenginlik olarak görülmeli.
Demokrasinin önü hızla açılmalı ve Avrupa birliği ile ilgili fasıllar hemen açılmalı.
Ayrıştırıcı söylemlerden kaçınılmalı.
Böylece milli birlik sağlanmalı ve ülke düşmanlarının elindeki kozlar onların elinde alınmalı. Bu topluma farklılıklarıyla bir arada yaşam öğretilmeli. Demokrasi şiar edinilmeli ve demokrasiden korkulmamalı. Çünkü demokrasi ile yıkılan, ya da bölünen bir devlet yoktur.