İnsan Hakları derneğinin 17. Olağan genel kurulu hafta sonu 1-2 Kasım 2014 tarihinde Ankara da gerçekleştirildi. Kongreye Rojavadan kanton yöneticileri, yabancı elçilikler mensubu ile birçok sivil toplum kuruluşu, sendika yöneticisi katıldı.
İnsan hakları derneği 1986 yılında, 12 Eylül askeri diktatörlüğünün yol açtığı ağır insan hakları ihlaline karşı bir gurup aydın, hukukçu bilim insanı ve sanatçının bir isyanı olarak kurulmuş ve bugüne kadar faaliyetine devam etmiştir.
İnsan Hakları Derneği 28 yılı aşkın bir süredir. Çok zor şartlarda İnsan hakları mücadelesini vermektedir. Bu zor ve bedeli yüksek mücadelede öldürülen yönetici ve üyelerimizi bir kez daha isimleriyle anmadan geçmek, yazının bütünselliği açısından eksik olacağını düşünmekteyim.
Vedat Aydın,Sıddık Tan,İdris Özçelik, Kemal Kılıç, Orhan Karaağar, Cemal Akar, Şevket Epözdemir. Muhsin Melik,İkram Mihyas,Tacettin Aşçı, Abuzer Öner, Ahmet Aydın, M..Şirin Polat, Medeni Göktepe, Şükrü Fırat, YahyaOrhan, Eyüp Gökoğlu, Cengiz Altun, Habip Kılıç, Mehmet Sincar, Metin Can, Hasan Kaya, Sedat Özevin, Sadi Özdemir,Salih Özdemir. Bu mücadelede yaşamlarını kaybederek ölümsüzleştiler. Ancak verilen bu ağır bedellere rağmen İnsan hakları aktivistleri yılmadan insanlık mücadelesine devam etmektedirler.
Sınıflı toplum, var olduğu sürece İnsan Hakları ihlalleri yaşanacak ve İnsan hakları savunucusu ve kurumlarına hep ihtiyaç duyulacaktır. Çünkü sınıflı toplumun olduğu her yerde Sömürü, Ezen, ezilen zulüm, işkence ve insana yönelik kötü muamelenin var olmasıyla birlikte buna karşı insan hakları mücadelesi de devam edecektir.
Cumartesi Ve Pazar günü Çankaya Belediyesi Sanat Merkezinde gerçekleştirdiğimiz genel kurulun ağırlıklı gündem maddeleri son elli gündür. IŞİD terör örgütünün hedefi durumuna gelerek, yoğun katliam ve insan hakları ihlaline muhatap olan başta Kobani , Kobanide halkların umudu haline Helen Özyönetim modeli ile birlikte tıkanan diyalog süreci geniş şekilde tartışılması oldu. Öz yönetim modeli konulu konferans Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle tarafından kapsamlı bir sunumla anlatıldı. Türkiye’nin bütünlüğü içinde Türkiye genelinde yerel idari yönetimlerin güçlendirilerek yaşama geçirilmesi, halkın yönetime katılması beklenen demokratikleşmeyi de sağlayacağını söyleyen Dicle Sürecin kalıcı bir barışa dönüşmemesi durumunda Türkiye’nin ciddi tehlikelerle karşılaşmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Ermenek ve Soma’daki maden faciası, Manisa’da tarım işçilerini taşıyan aracın kaza yapması sonucunda yaşanan ve soykırıma dönüşen işçi katliamları genel kurulda tartışılan önemli konular arasındaydı. Önümüzde ki çalışma dönemi içinde soykırıma dönüşen iş kazaları önemli insan hakları ihlali sayılarak İnsan Hakları derneğinin önemli çalışma alanlarından birisi olarak kararlaştırıldı.
Genel Kurul’ da divana sunulan önergelerle yeni karalaşım ve planlamalar gerçekleştirildi. Hasta mahpuslarla ilgili yeni kampanya ve kararların alınması önümüzdeki dönem içinde İHD nin önemli faaliyetleri arasında bulunacaktır.
İnsan hakları derneğinin Eş başkanlık sistemine geçmesi ile ilgili yapılan yoğun tartışmalar sonucunda Alınan prensip kararıyla durumu uygun şubelerin eş başkanlık sistemine geçebileceğini, ancak Eş başkanlık sisteminin Tüzük hükmü haline gelmesi bir sonraki genel kurula bırakıldı. Yeni bir insan hakları federasyonunun kurulması çalışması önümüzdeki dönem çalışmaları içinde yer alacak. . Ermeni katliamının 100. Yıl dönümü İHD genel kurulunda unutulmayan konulardan biri olarak değerlendirildi.
Genel kurulun son gündem maddesi olan seçimlerin yapılmasıyla Güven tazeleyen genel başkan Öztürk Türkdoğan yerini korurken, otuz beş kişilik MYK üyelerinin yarısı değiştirildi.
