ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi üzerinden 6 ay geçti. 20 Temmuz 2016 tarihinde bütün Türkiye’de üç ay Olağanüstü hal ilan eden Hükümet 19 Ekim 2016 tarihinde bu süreyi üç ay daha uzatmıştır. Hükümet üçüncü defa gerekli prosedürü uygulamadan yani MGK toplantısı yaptırmadan yapılmış gibi tavsiye kararını imzalatarak TBMM de alelacele OHAL süresini üç ay daha uzatarak en az şimdiden OHAL uygulamalarını dokuz ay’a tamamlayacağını göstermiştir.

Geride bıraktığımız Ohal süreci içinde yaşanan darbe ile ilgili bazı tedbirlerin alınmasıyla birlikte çıkarılan 12 adet kanun hükmündeki kararname ler ile darbe sorumlularından ziyade toplumsal muhalefeti kapsayan kesimlere yönelik ağır müeyyideler uygulanmış, yoğun hak ihlallerine yol açılmıştır.

Şu ana kadar altı ay süren zaman zarfında OHAL yasasına dayanarak alınan Kanun hükmümdeki Kararnameler le doğrudan ve dolaylı olarak on binlerce kişi kamu görevinden açığa alınmış veya ihraç edilmişlerdir. Binlerce Özel sağlık ve eğitim kurumunun yanı sıra medya kuruluşları, dernek ve vakıflar kapatılmıştır. Onlarca belediye kapatılarak Seçilmiş belediye eş başkanları tutuklanmış ve belediyeler Kayyıma devir edilmiştir. Yine OHAL süreci içinde dokunulmazlıklar kaldırılarak sadece HDP ye yönelik gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla Eş başkanlar başta olmak üzere 12 milletvekili ve yüzlerce siyasetçi ceza evine konulmuştur. Yüz elliden fazla tutuklu gazeteci ile dünyada birinciliği elinde tutmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında Hükümet Avrupa Konseyindeki daimi temsilcisi üzerinden 21 Temmuz 2016 tarihli bir mektupla 15 Temmuz da karşılaştığı darbe girişimi ile ulusun yaşamına yönelen bir tehdidin oluştuğunu belirterek OHAL Hakkında bilgi vermiş ve bu süreç zarfında alınan önlemlerin AİHS’den kaynaklanan yükümlülüklerinin izin verdiği ölçüde kısıtlanabileceğini bildirmiştir. Ancak yapılan OHAL uygulamalarıyla söz konusu AİHS’ i ihlal eden tasarruflar ortaya çıkmıştır.  Başlangıçta “FETÖ” askeri darbesini hedefleyeceği beklenen OHAL uygulamaları ve Kanun Hükmündeki Kararnameler, Toplumun tüm Farklı muhalif kesimlerine şiddetle yönlendirilmiş ve büyük mağduriyet ve hak ihlalleri yaşanmıştır.

Kanun Hükmündeki Kararnameler yoluyla alınan tedbirler üzerinden birçok hukuk dışı uygulamalarda ortaya çıkmıştır.

Kurum ve kuruluşların kapatılması, Kamu kurumlarında çalışan görevlilerin ciddi bir İdari ve hukuksal sorgulamaya tabi tutulmadan İhraç ve açığa alınmaları,

 Yargı mensuplarına yönelik tedbirler, asker ve güvenlik görevlileri ne yönelik tedbirler,

 İrtifak ve intifa gibi mülkiyet hakları ile kira sözleşmelerinin iptali 

“terör örgütlerine veya Milli güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı,

Oluşum veya guruplara üyeliği, mensubiyeti olduğu değerlendirilen kişi, kurum ve kuruluşlara yönelik, yargı kararlarına dayanmaksızın uygulanan Kanun Hükmündeki Kararnamelerin yol açtığı hak ihlalleri sürecin ağır sonuçları olarak ortaya çıkmaktadır.

En son Genel Kurmay Başkanlığının şikâyeti üzerine İHD, MAZLUM-DER, TİHV, SES’ in Kendi alan ve sorumluluklarıyla ilgili gerçekleştirdikleri faaliyet ve raporlamadan dolayı soruşturmaya tabi tutulmaları,  İnsan hakları alanında yaşanan ihlallerin mevcut ihlallerle sınırlı kalmayacağını göstermektedir.

Servetakbudak .com

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.